Bu hafta sizlerle bağırsak sağlığı hakkında konuşmak istiyorum. Depresyon, alerji, otoimmün hastalıklar, ağrı, kısırlık, huzur, huzursuzluk, mutluluk, mutsuzluk, kronik yorgunluk ve uyku sorunu gibi birçok durumun bağırsakta yerleşik mikroorganizmalarla ilgisi olduğunu biliyor muydunuz?
****
Sağlıklı bir bağırsakta tüm vücuttaki hücrelerden daha fazla bakteri vardır. 90 kiloluk bir bireydeki toplam mikrobiyotanın ağırlığı 1,5 kilodur. Bu mikroorganizmalar “bağırsak florası” olarak adlandırılır. Güncel çalışmalar bize, sağlıklı kalmamızda bağırsak florasının önemli bir rolü olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
****
Sağlıklı bir vücut için bağırsaktaki bakteri çeşitliliğini belirli bir dengede tutmak zorundayız, bu da dengeli ve çeşitli beslenme ile mümkün. Tek tip beslendiğimizde ise o besini kullanan bakteriler çoğalacağından çeşitlilik bozulacaktır. Tek tip beslenmenin sonucunda bağırsakta sayısı artan bakteri grubu çeşitli kimyasallar salgılar ve bunlar vagus siniri aracılığıyla beyine gönderilir. Bu sinyaller de davranışlarımızı etkileyerek bizi yine tek tip beslenmeye yönlendirir. Böylece bir kısır döngü başlar. Suböreğini, pideyi yedikçe yeme isteğimiz tam da bundan kaynaklanır.
****
Öte yandan bağışıklık sistemi mikrobiyotayı sürekli kontrol etmektedir. Bağırsakta yararlı bakterilerin varlığı, bağışıklık sistemine bağırsak bölgesinin sağlıklı olduğunu, dolayısıyla işlerin yolunda gittiğini işaret eder. Bağırsak florasındaki bozulma bağışıklık sisteminin savunma durumuna geçmesine sebep olur.
****
Peki bağırsak florası neden bozulur? Bağırsak florasına ilk etki antibiyotik kullanımında doğar. Tahmin edersiniz ki antibiyotikler hastalık etmeni bakterileri yok ederken faydalı bakterileri de etkileyecektir. Sağlıklı bir florada faydalı bakteriler yüzde 85, fırsatçı bakteriler yüzde 15 oranlarında bulunurken, antibiyotik kullanımı sonrasında fırsatçı bakterilerin sayısı 130 kata kadar artabilmektedir.
****
Antibiyotik kullanımı esnasında ve sonrasında birkaç hafta boyunca probiyotikçe zengin beslenmek, mümkünse takviye almak bu zararı minimuma indirecektir. Gereksiz kullanılan her antibiyotik, bir sonrakinde karşımıza daha güçlü bir hastalık çıkmasına sebep olur. Ancak antibiyotiğe maruz kalmak sadece hastalanıp ilaç kullandığımızda olmuyor.
****
Günümüzde gıda endüstrisi hayvanlar üzerinde çokça ilaç kullanmakta, ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kimyasallara başvurmaktadır. Bu besinleri tükettiğimizde tüm bu katkıları bağırsaklarımıza almış oluyoruz. Antibiyotikler, karbonhidrattan zengin gıdalar, rafine gıdalar, çeşitli toksinler ve sezaryen doğumlar bağırsak florasını olumsuz etkileyen başlıca etmenlerdir.
****
Bağırsaklarımıza iyi bakmak bizim elimizde. Fermente gıdalar ve sebze ağırlıklı beslenmek, doğal ve katkısız olana yönelmek işimizi oldukça kolaylaştırır.
****
Hepinize sağlıklı günler dilerim...