Beyaz Show'un nostaljik görüntüler içeren bir programını seyrettim. Konukları görünce bir hayli duygulandım. Herkes gibi beni de ortaokul ve lise yıllarına götürdü. Konuklara bakarmısınız; Ümit Besen, Arif Susam ve Cengiz Kurtoğlu.
Ümit Besen'in 'Liselim'i, Arif Susam'ın 'Nikah memuru' ve Cengiz Kurtoğlu'nun 'Gelin olmuş gidiyorsun'u ile 80'lerin şarkılarıyla büyüdü bir nesil...
Karşılıksız aşkları bu şarkılar dizginler ve efkarlanıldığına şahit olurduk. Günümüze baktığımızda o yılların ne kadar güzel ve ne kadar masumane olduğu anlaşılıyor. Her şey o kadar saf ve temizdi k... Şimdi ise durum o kadar karışık ve psikolojik bir ortamda yaşıyoruz ki seven bir erkeğin karşı tarafa tahammülsüzlüğünü görüyoruz.
Şöyle ki; Geçtiğimiz günlerde sevgisine karşılık bulamayan biri tarafından hunharca öldürülen Gamze Pala cinayeti bu tahammülsüzlüğe örnek. Kötü bir davranış biçimi değil midir?
Boşanmak isteyen karısını, gözünü kırmadan öldüren kişiyi hangi sanatçının hangi şarkısı rehabilite edebilir ki? Nasıl bir toplumsal süreç yaşanıyor ki insanlar bu kadar acımasız olabiliyor. İnsan, düşmanına bile bu kadar merhametsiz olmaz. Kaldı ki öldürdüğü kişiye nasıl sevdiğim veya eşim diyebiliyor.
Daha fazla karamsar cümleler kurmayı bırakıp, Allah ıslah etsin demekte fayda var. Onun içindir kio sanatçıları görünce ve o şarkıları dinleyince güzel şeyler olacakmış hissi oluşuyor insanda.
Umarız koronavirüs sonrası insanların daha iyi, sevgi dolu ve merhametli olması dileğiyle. Kalın sağlıcakla...