Bu şehir, bu yaşadığımız çevre hepimizin. Dolayısıyla her karış toprağından ve kaldırım taşından biz sorumluyuz. Öyleyse sorumlu olduğumuz, yaşadığımız yere tükürmek niye. Tükürme konusunda o kadar rahatız ki kimse kimseden çekindiği ya da ayıplanırım korkusu da yok. Çok doğal bir durummuş gibi her ortamda yere tükürebiliyoruz. Daha sonra birileri ona basıyor ve mikrop yuvası bu maddeyi ta ki evimize kadar taşıyoruz. Böylece her türlü hastalığa davetiye çıkarıyoruz. Unutma sen tükürürsen evladında senden gördüğünü yapacaktır.  İZMARİTİNİ YERE ATMA! Kimse kimsenin yaşamına müdahale etmek gibi bir derdi olmamalı. Sigarasını da içer, içkisini de içer. Ama bu sana içtiğin sigaranın izmaritini yere atma hakkı vermez. İçtiğin içkinin şişesini ya da ambalajını çevreye gelişi güzel atma hakkını da vermez. Çünkü buralar hepimizin ortak yaşam alanlarıdır. Şehirde yaşadığımızı unutmayalım. Biraz medeni, biraz da anlayışlı olalım, unutmayın en iyi temizlik kirletmemektir.  EKMEĞE DOKUNMA! Hala eski alışkanlıklarımızdan ya da huyumuzdan bir türlü vazgeçemiyoruz. Markette ekmek reyonunda önümdeki beyefendinin ekmeği almasını bekliyorum. Benim gibi gördükleriniz karşısında sizinde mideniz bulanırdı. Alacağı bir ekmek fakat beş ya da altı adet ekmeği çıplak elle hepsini kontrol etti. İnanın midem bulandı. Bu kadar düşüncesizlik olamaz. Benim alacağım ekmeğe sen nasıl dokunursun şayet ille de dokunacaksın eline poşet geçir.  Sevgili okuyucular uzun lafın kısası temizlikte sınıfta kalmaya devam ediyoruz. Yere tükürülmeyen, izmaritin yere atılmadığı, ekmeğime çıplak elle dokunulmadığı sağlıklı günler dilerim.