Bir terzi dükkanında yaşlı bir amcanın yaşadığı üzüntüyü dile getirmek istiyorum sizlere bu hafta.
Bu üzgün amca, aynı apartmanda ya da sitede olduğu halde birbirlerini tanımayan insanlardan bahsetti bana.
Bak kızım diye başladı söze; Şu an yaşadığım apartmanda 20 aile yaşıyor. Her sabah asansörde, merdivende ya da otoparkımızda çoğu ile karşılaşıyoruz. Herkes birbirini sima olarak tanıdığı halde çoğu selam vermekten aciz insanlar.
Ben samimiyet kurmak istedikçe ortadan hemen uzaklaşmak istiyorlar. O zaman acaba bende mi bir eksiklik var diyorum, yoksa karşı tarafta mı? İnsanlar neden böyle kızım. Niçin komşular birbirleri ile görüşmekten kaçıyorlar. Oysa başlarına bir şey gelse ilk kapısını çalacağı kişiler komşularıdır. Büyüklerimiz ''Ev alma, komşu al'' derken ne kadar doğru söylemişler.
Ama ne yazık ki günümüzde komşuluktan tamamen uzaklaşmışız. Çayın var mı? geliyorum demeyi özledik. Hani ben bu durumdan şikayet ediyorum ya ileri ki yıllarda bundan şikayet edecek kimse de kalmayacak ortada. Herkes bu durumu iyice kabullenecek. Kızım sizler bari sahip çıkın bu samimiyete ve birlikteliğe. En azından tamamen kaybolmasına müsaade etmeyin.
Amcayı dinledikten sonra ben ne yapabilirim diye sordum kendi kendime. Aslında benim de yapacağım bir şey yok. Sadece görevim gereği bu gibi konuları köşemde yazabilirim. En yakınlarıma izah edebilirim.
Uzun lafın kısası bu amca sonuna kadar haklı galiba. Değerlerimizi yavaş yavaş yitiriyoruz. Samimiyet ve hoşgörü dileklerimle, kalın sağlıcakla...