Bu günkü yazımın konusu son derece önemli;
☘
Üniversitede okuyan çocuklarımız…
☘
Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımızın sorunlarını dile getirmek nedense kimsenin aklına gelmiyor.
☘
Ne şartlarda hangi ekonomik zorluklarda okuduklarını herkes biliyor ama ne yazık ki bir türlü somut adımlar atılmıyor.
☘
Dört kişilik odalarda 6 kişinin kaldığı, bin kişilik yurtlarda 20 çamaşır makinası olduğu ve bu yüzden 1-2 ay aynı çarşafla yattıklarını duyduğumuzda, bu çocuklardan nasıl başarı bekleriz sorusu geliyor akıllara…
☘
Kiralık evlerde kalan birçok öğrenci ev sahibinin yüksek kira talebiyle karşı karşıya kalıyor ve kiralarını ödeyemeyecek duruma düşüyorlar.
☘
İki kişilik 1-1 dairelere katkı olması için üçüncü kişiyi kabul ediyorlar.
☘
Yüksek gelen doğalgaz faturalar ödeyemeyecek duruma düşüp kestirmek zorunda kalıyorlar. Sonra evde kabanları ile oturup battaniyelere sarılmak zorunda kalıyorlar.
☘
Bu zor şartlardaki öğrenim hayatını, hemen hemen her nesilin yaşadığı söylenmektedir.
☘
Ben bir anne olarak diyorum ki; bu çocuklar hep zor şartlarda mı okumak zorundalar.
☘
Neden dengeli beslenip, temiz ve ferah ortamlarda kalıp öğrenim hayatını sürdüremiyorlar.
☘
Neden anne ve babalar memleketlerinde çocukları için birçok yaşantısından ödün ver- mek zorunda kalıyorlar.
☘
Devletimiz öğrencinin barınmasını, yemeğini ve ulaşımını sağladığı takdirde yukarıda yazılıp çizilenlerin hiçbir anlamı kalmayacağı gibi, şikayet de edilmeyecek.
☘
Aydınlık geleceğin mimarları olan üniversite öğrencilerimize önce zihin açıklığı, sonra ise muvaffakiyetler temennisi ile kalın sağlıcakla…