Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Mine DUMAN
Köşe Yazarı
Mine DUMAN
 

MARKACI, ÖZENTİ NESİL…

Televizyon dizilerinin gençlere  verdiği mesaj dile getirmek istiyorum; ☘ Tüm kanallarda yayınlanan dizileri şöyle bir gözden geçirdiğinizde  verdiği ya da vereceği mesajların son derece anlamsız ve saçma  olduğunu görüyoruz. ☘ En varoş ortamda çekilen televizyon dizilerinde rol alan oyunculara bir bakın. Ama öyle boş boş bakmayın. Giydiği kıyafete, ayağındaki ayakkabıya, kullandığı cep  telefonuna ve takıldığı lüks kafelerde adını telaffuzda  zorlandığımız içecek çeşitlerine iyice bakın. ☘ Nereye itildiğimizi ya da hangi  markaların ya da yaşamın bizlere kabul ettirme gayretine bir bakın.  ☘ Bu en etkili ne şekilde yayılır; tabi ki televizyon dizileri ve reklamlar ile mümkün olur. ☘ Hal böyle olunca çocuklarda önünü alamadığımız bir şekilcilik ve özenti baş gösteriyor.   Hele hele arkadaş grubunda bir ya da iki zengin kişi varsa daha da zorlaşıyor. ☘ Eminim bazılarımızın “Zaman çok kötü, yapacak bir şey yok.” Dediğini duyar gibiyim. ☘ İşte o kötü tabir ettiğiniz zamandan karlı çıkabilmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız ve çocuklarımıza kazancımız kadar yaşamamız gerektiğini anlatmalıyız.  Kazanıyorum ve alabiliyorum  diyene bir söz söylenmez. ☘ Çünkü bizler ailelerimizden bunu öğrendik ve bu şekilde yetiştirildik. Ağaç yaşken eğilir misali,  çocukluğumuzdan beri anne-babamız boyumuzu aşan hiçbir istekte bulunmamayı öğretmişti bizlere.  Yok ne demek bilirdik. ☘ Ne dersiniz, bizim öğretmemiz  çok mu zor..!
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2023 - Çarşamba

MARKACI, ÖZENTİ NESİL…

Televizyon dizilerinin gençlere 
verdiği mesaj dile getirmek
istiyorum;

Tüm kanallarda yayınlanan dizileri şöyle bir gözden geçirdiğinizde 
verdiği ya da vereceği mesajların son derece anlamsız ve saçma 
olduğunu görüyoruz.

En varoş ortamda çekilen televizyon dizilerinde rol alan oyunculara bir bakın. Ama öyle boş boş bakmayın. Giydiği kıyafete, ayağındaki
ayakkabıya, kullandığı cep 
telefonuna ve takıldığı lüks
kafelerde adını telaffuzda 
zorlandığımız içecek çeşitlerine iyice bakın.

Nereye itildiğimizi ya da hangi 
markaların ya da yaşamın bizlere kabul ettirme gayretine bir bakın. 

Bu en etkili ne şekilde yayılır; tabi ki televizyon dizileri ve reklamlar ile mümkün olur.

Hal böyle olunca çocuklarda önünü alamadığımız bir şekilcilik ve özenti baş gösteriyor. 

 Hele hele arkadaş grubunda bir ya da iki zengin kişi varsa daha da
zorlaşıyor.

Eminim bazılarımızın “Zaman çok kötü, yapacak bir şey yok.” Dediğini duyar gibiyim.

İşte o kötü tabir ettiğiniz zamandan karlı çıkabilmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız ve çocuklarımıza kazancımız kadar yaşamamız gerektiğini anlatmalıyız. 
Kazanıyorum ve alabiliyorum 
diyene bir söz söylenmez.

Çünkü bizler ailelerimizden bunu öğrendik ve bu şekilde yetiştirildik. Ağaç yaşken eğilir misali, 
çocukluğumuzdan beri anne-babamız boyumuzu aşan hiçbir istekte bulunmamayı öğretmişti bizlere. 
Yok ne demek bilirdik.

Ne dersiniz, bizim öğretmemiz
 çok mu zor..!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş