Futbol müsabakalarındaki seyircilerin futbolculara olan saldırıların ve şiddetin hala devam ettiğini görmek tam bir acziyettir.
☘
Sporda şiddet yasası çıktığı halde neden bir türlü uygulanmaz.
☘
Adı üstünde yasa ne derse o olmalı. Bir insan suç işliyorsa, kişi ayırt etmeksizin uygulanmalı.
☘
Düşünün ki bir futbol maçı izlemek üzere tribündesin ve yanındaki kişi futbolcuya ana avrat küfrettiği yetmiyormuş gibi, cebindeki çakmağı, elindeki pet şişeyi ya da ayağındaki ayakkabıyı rakip futbolcuya atıyor.
☘
Bununla da kalmıyor, hıncını alamayıp sahanın içine dalıyor ve bir futbolcuya
attığı yumrukla burnunu
kırıyor.
☘
İnsan insana değil, yasalar bu mahlûkata sormalı; “Sen kimsin?” diye…
☘
Hem de öyle bir sormalı ki alacağı ceza diğerlerine emsal teşkil etmeli.
Hala sahaya dalıyorsa, eh! Onu da artık “Allah kurtarsın” telaffuzunun sık yapıldığı yere yani kodese tıkmalı.
☘
Hasta ruhlu bu insanı demir parmaklıklar arasında kaldığı sürece tedavi edilmeli ve rehabilitasyona tabi
tutulmalıdır.
☘
Tedavi olurken de ben ne yaptım da buralara düştüm diyebilmeli.
☘
Kendi kendini sorgulamalı ve değer miydi bu yaptıklarım, hâlbuki futbol maçına gelmiştim, savaşa değil diye kendi kendini sorgulayabilmeli.
☘
Son olarak PSV Eindhoven, Sevilla müsabakasında, kaleci Marco Dmitrovic’e saldıran taraftara, 40 yıl stada girişten men cezası verildiği gibi, 3 ay da hapis cezası aldığını öğrendiğimde “Darısı bizim holiganların başsına” demek geldi içimden…
☘
Spor dostluktur, kardeşliktir.