Bugün sizlere kaybolmaya yüz tutmuş, bir takım gelenek ve alışkanlıkların aslında hiç de kaybolmadığını anlatmaya çalışacağım.
xxx
Gördüklerim ve duyduklarım karşısında son derece sevindim ama daha sonra biraz da üzüldüm.
xxx
Neden mi?
xxx
Köyde boşa giden elmaları değerlendiren ve pekmez kaynatan annemi görünce, bu geleneği yaşattığı ve vitamin deposuna dönüştürdüğü için takdir ettim. En önemlisi ondan sonra gelen nesillere yani evlatlarına sıra sizde dercesine verdiği mesaj daha da önemliydi.
xxx
Daha sonra yaylada evinin verandasında yuvarlak dilimler halinde keserek, patatesini kurutmaya çalışan teyze geldi gözümün önüne.
xxx
Belli ki tarlasında yetiştirdiği patatesleri kurutarak hem kışa hazırlık yapıyor, hem de fazlalık olan miktarı kurutarak değerlendiriyordu.
xxx
Biraz daha düşününce, köyümüzdeki komşumuzun yine fazla olan taze fasulyeyi köyün ortak fırınında kurutmak kaydıyla fırın fasulyesi haline getirmesi.
xxx
Yine patlıcan ve hurmayı doğal ortamda kurutarak kış aylarında sofralarını zenginleştirmek ve mutfak ekonomisine katkı sağlayacak olması kadar güzel bir şey olamaz.
xxx
Aslında tüm bunları gördükten sonra, sizlere aktarırken hissettiklerimden yola çıkarak;
xxx
Hazır gıdalara ve market raflarına alışan bir nesil olmaktan son derece hicap duyduğumu belirtmek isterim.
xxx
Neden bizler de; Annemiz, teyzemiz ve köydeki komşumuz gibi bu geleneği yaşatmayalım ve bizlerde bizden sonraki nesillere örnek olmayalım ki… Şehir yaşamı buna asla engel olmamalı.
xxx
Buradan tüm anne ve babalara önemli bir görev düşüyor; Herkes taşın altına elini koymalı önce kendilerini sonra da evlatlarını hazırcılıktan uzaklaştırmalılar.
xxx
Kaybolmaya yüz tutan yukarıda belirttiğim gıdaların kurutulması ile ömrünü uzatan ve mutfağımızı zenginleştiren bu anlamlı ve güzel geleneğimizi sürdürmeliyiz.
xxx
Bu aynı zamanda köy ile şehir yaşamı arasında köprü vazifesi görerek, bir takım geleneklerin kaybolmamasını sağlayacaktır.
xxx
Gelenek ve göreneklerin nesilden nesile aktarılması dileğiyle kalın sağlıcakla…