Toplumsal konulara değinmek için çarşıyı, pazarı gezmenin yeterli olacağını düşünenlerdenim.
Zira duyduğunu değil gördüğünü kaleme alıyorsun. Bazen de hem kulağınla duyup, hem de gözünle görüyorsun ki bu tam da bize konu olan bir durumdur.
Şehrin kalabalık olduğu saatlerde çarşıya alışverişe çıkmıştım. Önüm sıra eşi ve bir erkek çocuğu ile alışverişe çıkmış bir aile yavaş yavaş yürüyorlardı. Kadının eşinin yüksek sesle çocuğa bağırmasını ve hakaretini bir duysanız, o an eliniz de ne var, ne yok adamın üzerine fırlatasınız gelir.
Çocuk zannederim 6-7 yaşlarında. Babadan bir şey istemiş ve bu isteği yerine gelmemesinden dolayı ağlayan bu çocuğa, babanın etrafı aldırış etmeden bağırması; "Adamı hasta etme lan seni gebertirim Kes sesini ben sana evde bunların hesabını sorarım."
Daha birçok şeyler söylerken eşinin utanarak "Herkes bize bakıyor ayıp oluyor. Evde konuşuruz." demesine aldırış etmeden çocu- ğuna saydırması son derece çirkin bir davranıştı.
Bunu baş başa kaldığınızda evinizde pekala halledebilirken sokakta avazı çıkana kadar bağırman neyi çözdü.
- Senden utanan yanındaki eşine yazık.
- Senden bu kadar korkan çocuğunun psikolojisine yazık.
- Uzun lafın kısası bu saygısızlığın, eşine ve çocuğuna yaşattığın bu nahoş durum için
sana yazıklar olsun..!