Bu yazıdan sizlerin de çok etkileneceğini düşündüm ve sizlerle paylaşmak istedim:
Nasıl allak bullak olduk böyle?
Birden her şey anlamını yitirdi. Birden doğrular yanlış, yanlışlar doğru oldu.İnsanlığa bir at sineği musallat oldu ki, istediğin kadar kaç. Ensende hep.
Eşe dosta sarılamaz, elimizi uzatamaz olduk. Ne hale geldik? Kendi elini, kendi yüzüne süremiyorsun. Yapılan planlar, kurulan hayaller uçtu gitti avucumuzdan.
Olması imkansız işler oldu, iki ay önce anlatsalar inanmazdın. Havadaki bütün uçaklar kuş gibi yere indi. Oteller kapandı. En büyük turizm fuarı hastaneye çevrildi. Maçlar iptal edildi. Birkaç insanın bir arada olacağı her şeye kısıtlama geldi.
Otobüste sarılarak tutunduğun direğe, evdeki kapıların kollarına düşman gibi bakıyorsun şimdi. Okullar kapandı. Trenler durdu, yollar boşaldı. Petrol sudan değersiz oldu. Kabe kapandı, Kabe…
Kimin gücü yeterdi buna. Suudi kapatsa 3. Dünya savaşı çıkardı. Toplantılar, organizasyonlar, fuarlar, düğünler, kutlamalar toptan iptal oldu. Ölsen cenazene gelecek insan bulamazsın.
Bir ay önce Çinli görsek yolu değiştiriyorduk, şimdi Avrupalı… ‘Turist rekorları kıracağız, pazarları artıralım’ derken, turist gelmesin diye bütün uçuşları durdurduk. Her şey yalan oldu dostlar. Akşam çıkardığın kıyafetin bile düşmanın gibi.
Babanın elini öperken düşünüyorsun. Yeni dostların var artık; sabun, su ve yalnızlık! Dini, dili, ırkı, memleketi, zengin, fakir, hiç ayırt etmiyor, her kes eşit, dünyada insanoğlu aynı bilinmezle eşitlendi.
Yaşayarak göreceğiz, başka bir bilinçle ve sağlıkla çıkalım bu süreçten. Kalın sağlıcakla...
Not: Bu yazı tamamıyla alıntıdır. Kimin kaleme aldığını bilmediğim bu yazı için maalesef teşekkür edeceğim bir muhatap yok. Her şey ne kadar doğru değil mi?