Bundan 5 yıl önceydi Ordu'nun en yoğun yeri olan, Süleyman Felek caddesinde otomobilin kızıma çarpması ile yere yuvarlanışı geldi gözümün önüne.
Elim kolum bağlanmış ve öylece bakakalmıştım. O an hayal gibi gelse de gerçek olduğunu yerde yattığını gördüğümde anlamıştım.
Allah kimseye böyle bir an yaşatmasın.
Bu gün 30 Ekim ve benzeri bir olay yaşadım.
Tanımadığım bir genç kızın telefonuna bakarken otomobilin önüne kapaklandığına şahit oldum.Otomobil genç kıza değil, adeta kız otomobile çarpmıştı.
Kız yerde, elindeki telefon ve çantası sağa sola savruldu.
Kazanın sevindirici yanı şiddetli olmayışıydı.
Tabi ki adı üstünde bir kazaydı, ama sebep elindeki TELEFONDU. Telefona gelen mesajlara, kim neredeye dalmış gidiyordu.
Ve ben diyorum ki; eh! be kızım seni dikkatinden yoksun bırakacak kadar önemli miydi telefondaki bilgiler.Bakmak ya da cevap yazmak zorunda mıydın?
Kulağındaki kulaklıktan zaten bir şey duymuyorsun, gözün ise telefonun ekranındayken arabayı nasıl görecektin. Az kalsın ölecektin. Sevenlerini de üzünütüye boğacaktın
Bir yerde dursaydın ve telefonuna oracıkta baksaydın tüm bunların hiç biri yaşanmayacaktı.
Unutma ki bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin.
Artık her yer insan, her yer araç dolu.
Şoförler kadar bizlerde dikkatli olmalıyız.
Zira bu günün yayaları, yarının şoför adaylarıdır.
Kazasız günler dileği ile...
KALIN SAĞLICAKLA.