Son zamanlarda kulaklarımız alıştı ne yazık ki cinayet haberlerine. Hiçten sebepler yüzünden birinin canına kıymak… Bu kadar kolay mı insan öldürmek? Sıkıntı nerede, kanunda mı? Ya da işleyen düzen?
Peki ya idam, çözüm müdür?
Sanmıyorum. Büyük bir kaos ve daha birçok çocuğun psikolojisinde derin yaralar bırakmaktan başka bir şey değil. Caydıra- cak mı bu katilleri? Alçağın teki geliyor, kendinde bu hakkı gördüğü için ilk fırsatta öldürüyor, bazen kendi gidiyor ayaklarıyla tutuklanmaya, bazense işlediği cinayetin hemen ardından kendi hayatına da son veriyor. Bu psikopatları caydırır mı idam? Tutturmuş ağzına bir ‘namus’ kelimesi; namusum için yaptım diyor. Hatta öyle ki ‘pişman mısın?’ diye sorduklarında ‘namus için pişman mı olunur?’ diye alçakça bir cevap veriyor. Çünkü onun için namus bir bedenden ibaret.
İdam. Her cinayet sonrası hepimizin zaman zaman olması gerektiğini düşündüğümüz bir konu. İşte cinayetlerin asıl sebebi de bu. Toplum şiddete odaklanmış, şiddete odaklanmışız. Bu cani ölüp gitse belki de binlercesi gelecek peşinden. Ben bunların acı çekmesini görmek istemiyorum, ben cinayet işleme hakkını kendinde görebilmelerinin önüne geçilsin istiyorum. Bir caninin ölmesi diğer canı geri getirecek mi? Ben çözüm istiyorum, gerçek bir çözüm.
Eğitim, en büyük çözüm eğitimde. Ve tekrar tekrar hatırlamalıyız ki eğitim temelde ailede başlar, okulda devam eder, yaşayarak, okuyarak pekiştirilir. Yani sen oğlan çocuğuna gösterişli bir sünnet düğünü yapıp onu altınlarla ödüllendirirsen, erkekliğinin çok yüce olduğunu aşılarsan, yaşananlara örnek dizileri oturup çocuğunla izleyip bir de reyting rekorlarını kırdırırsan, ‘erkek adamsın sen, hadi oğlum!’ diyerek her istediğini yapabileceğini düşünmesini sağlarsan, namusu sadece kadın bedenine işlersen o alçak da 10 yaşındaki kızının yanında ‘eski eşi’nin boğazını kesme hakkını ne yazık ki kendinde buluyor.
Emine Bulut… İlk değil, biliyoruz ki bu zihniyet değişmedikçe son da değil. Ama şunu da biliyorum ki bu zihniyetin değişmesini isteyenler seni asla unutmayacak. Sen belki gömülüp gideceksin fakat “ölmek istemiyorum” çığlıkların ve kızının “anne ne olur ölme” yakarışları hep kulaklarımızda çınlayacak.
Ve yalnızca bir kadın ölmedi orada; bir kız çocuğunun hayalleri, yaşama isteği de öldü. Yanlışınız var, orada çifte cinayet işlendi!