Bugün günlerden sevgİ hastanesi. Gece yarısı aciline getirdiğimiz bebeğe evinden kalkıp gelen ve ilk müdahaleyi yapan Dr. Nermin Eribol'a bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkürü borç bilirim.
Ertesi gün kontrol amaçlı getirdiğimiz hasta bebeğimize ultrason çekme ihtiyacı duyuldu.
Radyoloji uzmanı Dr. Yavuz Kutlu odasına gelir gelmez ilk icraatı
sekreterine; bizi kastederek "BUNLAR NİYE GELDİ" bunlar dediği ben, kız kardeşim ve 8 aylık yeğenim. Üsluba bakar mısınız.?
Bunu duydum ve cebime koydum, yuttum.
Zira feryadı figan ağlayan bir bebeği susturma telaşı içindeyim. Bebeğin ayaklarından ben, kolların- dan ise kız kardeşim tutarak doktora çalışma zemini hazırlarken, diğer yandan sözlerim ile 4 gündür uyumayan bebeği susturmaya çalışıyorum.
Doktor bey yine çirkin bir üslup ile "SUSUN! SESSİZ OLUN, SESİNİZİ KESİN" bir anda neye uğradığımızı şaşırdık.
Öyle bir üslup ki zannedersiniz emrinde çalışan personeline bağırarak azarlıyor.
İşte bu yenilir yutulur ve cebe koyulur cinsten değildi.
"Ne bağırıyorsunuz, görmüyor musunuz? Bebeği hem zaptedip hem de susturmak kolay mı zannediyorsunuz. Bana bağırarak cümle kuramazsınız." dediğimde ilk söylediği "Tamam tamam uzatmayın işimi yapmaya çalışıyorum." demek oldu. Bebeği susturamadık ama biz sustuk.
Ortamı bu denli gerdikten sonra bebeğe çektiği ultrasonun
sonucunun ne derece sağlıklı olduğu tartışma konusu.
İşinin uzmanı olabilirsin, çok iyi doktor olabilirsin ama..!
Sonraki araştırmalarım neticesinde hamile bayanların bir çoğundan doktor hakkında şikayet geldiğini ve bir şey yapılmadığını öğrendim.
Sizler sadece doktor değil aynı zamanda psikolog olmalısınız. Ama bu yaklaşımla değil.
İşinizi sevmiyor ve bulunduğunuz ortamı beğenmiyorsanız bırakın başkaları yapsın.
Adı üstünde "SEVGİ HASTANESİ" burası.
Diğer hastanelerden daha farklı sevgi ve şefkat dolu olması gerekirken, 1980'li yılların doktor tavrı ile hareket etmenizi artık bu hastalar da, bu devlet anlayışı da kabul etmiyor.
Unutmayın siz vazgeçilmez değilsiniz. Bir deyim vardır. "Mezarlıklar kendini vazgeçilmez zanneden insanlarla doludur."
Bu hastaların her biri sizin geçim kaynağınız olduğu gibi, koca bir hastanenin ayakta durmasını sağlar. Anlaşılan hastane yönetimi bunu size izah edememiş olacak ki bu tavır içindesiniz. Yazık çok yazık.
Konu ile ilgili şikayet ettiğimiz kişi ise çok ilginç cevap verdi; "Şikayete konu olan kişi, hemşire, personel olsa gereğini yaparız fakat doktor olunca meslektaşımıza bir şey diyemiyoruz” ve akabinde “Annesiniz ve duygusal düşünüyorsunuz.”
Tabi ki anneyim tabi ki duygusal düşüneceğim.
Bu doktora sizler bir şey diyemiyorsanız ve bunu hasta yakınına çaresizce belirtiyorsanız ona iki çift lafı ve cezayı verecek yetkili merciler vardır.
Son olarak sevgili okuyucular haklı olduğunuz her yerde hakaret boyutundaki davranışlara sessiz kalmayın.
Şiddete başvurmadan usulünce gerekli yerlere şikayet edin ve kendinizi ezdirmeyin.
"Bunlar niye geldi" diyen hadsizlere usulünce haddini bildirin.
İyi doktorlarımıza saygılar sevgiler...
KALIN SAĞLICAKLA...