İnsanoğlunun yaptığı her bir parçası ve yazılımı ile akıl verdiği kitle iletişim aracı "Android" (İnsan Makinesi) telefonlar¨ insanı esir almış durumda oluşu ne acı bir şey.
Sabah ilk uyandığımızda baktığımız, acaba neyi kaçırdım diye merak içinde kaldığımız, adeta içine düştüğümüz, bizlerin telefon diye gördüğü ama aslında telefon olmadığını anlamanın zor olmadığı bu makine nedir?
Kimine göre markası bir statü olan akıllı telefon diye tabir edilen bu aletler nasılda hayatımızı bu derece abluka altına alabiliyor.
Belki bir çok kişi değindi bu konuya ama bana sorarsanız her daim defaten irdelenmesi gereken bir konu.
Down sendromlu hastalara hakaret olarak algılanmasın ama bir makina ile insan kendini nasıl bu derece mongol hale getirebiliyor anlamakta güçlük çekiyorum.
Bir insan düşünün ve restaurantta yemek yiyor.Telefon. markalı ise masanın üzerinde, normal ise ya cepte ya da kol çantasındadır.
Telefonu ele almak için aranma sinyalinin çalmasına gerek yoktur.
Whatsapp'tan ya da Face'den mesaj sinyali gelmesi yeterlidir.
O an eldeki çatal kaşık derhal masanın üzerine bırakılır ve merakla gelen mesaj okunmaya çalışılır.
Zannedersiniz ki bir şirketin CEO'su yada devletin önemli bir kademesinde görevli. Aslında KPSS hazırlanıyordur, ya da asgari ücretle çalışan bir şirket personelidir.
Bırak be kardeşim otur yemeğini ye. Her lokmanın tadına var.
İzin verme bu denli hayatına girmesine..
Android, androidliğini bilsin. Olma şunun esiri. O değil sen onunla dalga geçmelisin.
Bu esaretin, kendi evlatlarına bulaşan bir hastalık olduğunu unutma.telefon ağlayan bır çocuğu susturma aracı olmamalıdır.Önce biz ebeveynler bu konuda kendimize bi çeki düzen verelim.İyi bir rol model olalım.
Unutma ki çocuklar anne ve babayı örnek alır ya da taklit ederler.İş işten geçmeden kalın sağlıcakla..