Türkiye’mizin, her yanında görmeye değer müzelerimizin, var olduğunu biliyoruz.             Biliniyor ama gidip, ziyaret edilmiyor.             Neden edilmiyor?             Bunun türlü nedenleri var.             Birinci neden yeri, yerinde değil.             İkinci neden, ilgi duyan az.               Üçüncü neden, oraları görmeye zaman ayıran yok.            Buna benzer türlü nedenler var.            Ordu’muzdan bir örnek verelim.            Nerede Ordu’muzun MÜZESİ?            En sapa bir yerde.            Çoğu nerede olduğunu hiç bilmez.            Nerede olmalı?            En görkemli bir yerde.            Kısaca MÜZENİN ne olduğuna değinelim:            MÜZE: Sanat, bilim eserlerinin veya sanat ve bilime dayalı, nesnelerin, saklandığı, HALKA GÖSTERİLMEK için sergilendiği yer veya, YAPI.            O halde o YER ve YAPI en görkemli yerde olmalı. SAN. TİC. İTH. ve İHR. LTD. ŞTİ.Ordu’muzdaki öyle mi?            Hayır asla. Tamamen tersi.            En sapa ve de en tarif edilemez bir yerde.             Nere olmalı?            Belediyeye değil bana sorarsanız,            TAHIL PAZARI denilen, tarih de namı olan yerde.            Nerede o yer.?            Şehrin göbeğinde, YERLİ ve yabancı TURİSTLERİNDE görebileceği bir yerde. Veya sahilde bir yere…            Müzeler bir ulusun tarihi yaşantısını ve sanat değerini, göz önüne koyar.            Eski vali konağı da olabilir.            PAŞAOĞLU KONAĞI hiç olmaz.            ESKİ KİLİSEDE, gündeme gelmeli.            Ordu’muzdaki şu andaki ETNOGRAFY MÜZESİ görülmeye değer her yönüyle zengin bir müze            Personeli çok geniş.            Müdüre hanım bana müzeler hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi.            Yirmi dört saat, bakım altında olduğunu söyledi.            Yeteri kadar ziyaretçinin geldiğine değindi.            İstanbul’da, AYASOFYA     MÜZESİ varsa Ordu’muzda da ETNOGRAFYA MÜZESİ var olduğu bilinmeli.            Müzemiz hakkında kısa özlü bilgiler verelim.            PAŞAOĞLU KONAĞI ETNOGRAFYA MÜZESİ, (1928) yılında kamulaştırılır.            (1987) yılında MÜZE olarak görünüme açılır.            O günden bugüne müzemiz görünüme açık.            Zaman zaman ben görünüme giderim.            Müzemiz hakkında yeni gelişmeleri bilgileri alırım.            Öğretmenler öğrencin ve VATANDAŞLARINDA, gidip görmelerini, gündeme getiririm.            Kendi görüş açımdan, merak etimde vatandaşlarla bir söyleşi yapmak istedim.            Aldığım cevaplar beni hayretlere düşürdü.            Bir öğretmene sordum:            -Ordu’muzda ki müzemizi ziyaret ettiniz mi?            Ziyareti bırak, bakınız ne dedi?            -Ne müzesi? Yerini bile bilmiyorum.            Bir vatandaşa sordum oda bir alem            -Müze karın doyuruyor mu? Çoluk çocuk evde yiyecek, giyecek istiyor. Öyle boş işlerle ben ilgilenmem.            Buradan şu netice çıkıyor.            MÜZE insanların ilgisini çekecek en görkemli bir yerde olması gerekiyor.            Biz basın olarak gördüklerimizi, bildiklerimizi ilgililere iletmiş oluyoruz. Bakalım ilgililer ne yapacak?..