KÜLTÜR ve TURİZM Bakanlığı, bilindiği gibi ANKARA da. AK PARTİ döneminde,iki tane bakanın Ordu'da oluşu, bizleri onurlandırdı.    Biri ERTUĞRUL GÜNAY,  ikinci bakan ise bugün ki iktidarın söz sahiplerinden,NUMAN KURTULUŞ.    Sağ olsun Sayın ERTUĞRUL  GÜNAY sayesinde KÜLTÜR SARAYINI kazanmış olduk.    Ordu'muzun zaruri ihtiyaçlarından biri idi.    Şimdiki bakanımızdan,  neleri ne zaman, nasıl göreceğiz?..    TURUZMLE  KÜLTÜR, bir bütün olarak gündeme gelmeli.    Turizm denilince, akla ne gelir?.. malum TURİST gelir. Turisti de biz iki yönlü ele alalım. A, YERLİ B,YABANCI Yerli olsun yabancı olsun, TURİST, tatlı dil, güler yüz ilgi, bilgi,rahatlık ister.    Ordu'muzda da bu turistler, bu istekleri, bulmada zorluk çekmezler.    Turistlerin ilgisini çekecek olan, görülmesi gereken yerler nereler:    1-BOZTEPE 2-BÜLBÜL DERESİ ele alındı. 3-ÇAMBAŞI YAYLASI, 4-SAHİL oda ele alındı.5-TABYA BAŞI ilgilenen olmadı. 6-KARA GÖL, 7-KEYFALAN YAYLASI 8-KURUL KAYALARI 9-ESKİPAZAR CAMİ ÇEVRESİ, 10-YASUN KALESİ, 11-MÜZEYE uygun bir yerde olmalı. Daha da bilmediğimiz görmediğimiz çok yerler var ya... Şimdi gelelim konunun özüne. Ordu ilinin kaç ilçesi var? 19, Bu ilçelerin hepsini, tarihi değerleriyle gören kaç Ordu2lu vatandaş var? Diyelim ki yüzde yirmi.    Vatandaşların, yüzde yüzü neden buraları göremez?    Nedeni malum:    KÜLTÜR ve TURİZM müdürlüğünün ilgisizliğinden.    Ordu'muza gelip giden çok müdürler gördük. Ben şahsen hepsiyle de, yakından ilgilendim.    İsim vermeden, size basit bir örnek vereyim. Bir zamanlar    Ordu’muzda, çok faal, hareketi, becerikli bir müdür vardı. Yeri geldikçe bu konuları ben ona, eni konu açardım. Oda kendi görüş açısından beni tatmin etmek isterdi.    İşte size bir örnek.    Zamanın kültür müdürü, iyide görüştüğüm bir arkadaştı. Onunla bu konuları, yeri gelir, konuşurduk.    Bir ara bana:    -Cuma günü, saat dokuzda GÖLKÖYÜ'nü ve gölünü gezip görmeye gidilecek, haberin olsun. Dedi.    O zamanki belediye, SEYİT TORUN'LU İDİ.    Gün geldi biz(40-50) kişi belediyenin önünde beklemeye başladık. Güya geziye  gidecektik...    Saat dokuz oldu, on oldu, on bir oldu. Ne gelen var, ne giden. Ne arayan var ne soran...    Bir telefon ettim, müdüre, müdür bana:    -Gölköy'üne kar yağmış, yolları kapamış Gezi iptal oldu.Oradakilere söylersin, dedi. Oh bee...    Bende öyle yaptım, dağıldık.    O müdür hiç olmazsa, yağmasa da gürlemiş oldu. Ondan sonra, gene müdürler geldi gittiler. Onların her halde bizim bilemediğimiz, daha önemli işleri vardır. Biz onları bilemeyiz.    Makam boş kalacak değil ya, şimdide kültür müdürümüz, iyi de görüştüğüm, konuştuğum, bir arkadaş.''Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit.'' Gibisinden, bazı konuları kendine anlatmış oldum. Belki olumlu bulur, bu konuları gündeme getirir ve ele alır    Beraberce bekleyelim...    Bakalım ne olacak?    Konuyu bağlayalım:    KÜLTÜR ile TURİZMİ,    Ön plana almalıyız.    Karış karış, ÜLKEMİZİ,    Dolaşanlar, olmalıyız.    Ülkemiz neyse nede, ORDU'MUZU dolaşabilsek...    Belli olmaz, isteklerimiz, belki de oluşabilir, dolaşabiliriz.