İlim adamlarımız ne demiş: “Yükseklere bakanlar, önündeki çukura düşerler” Yükseklere kimler bakarlar? Bu suale tam olarak bir cevap verilemez ama herkes bildiği kadar bir şeyler söylemek ister. Bende bildiğim kadar bir şeyler söyleyeyim.  Zengin olanların bir kısmı, yüksek makamlara hak etmeden gelip konmuş olanlar. Haddini bilmeyenler, bencil olanlar, kendini beğenenler. Ve böyle olanlar yükseklere bakanlardır. Bende aksine hiç yükseklere bakmam. Hep yerlere bakarım, ne var ne yok diye. Bazen para da bulur yoksullara veririm. İşte bu yükseklere bakanlar kendilerini çok da akıllı sanırlar.  İlim adamlarından Voltaire  bakınız ne diyor: “Kendini akıllı sanan, büyük  bir aptaldır.” Öyle kişiler hep kendini beğenir yani  egoist olurlar.  Yine böyle insanlar bencil olurlar, kimseyi beğenmek istemezler.  Balzac  ne diyor: “Bencillik dostluğun zehiridir” Dünyada değişen hiçbir şey olamaz. Değişen insanlardır. Neden değişir insanlar? Kimi zenginliğinden kimi yüksek makamlara konduğundan, kimileri de her konuda cahil olduğundan.  Toplayacak olursak, eğitimsizlikten. Böylelerin zararları insanlara olduğu gibi devlete de dokunur. Bakın bu konuda Ulu Atamız ne diyor: “Devlet iradesi işlemez olursa kişilerin Hürriyetini koruyacak hiçbir kuvvet kalmaz” sen ne dersen de onlar yine anlamaz. Türkiye’mizde böyle insanlar olduğu gibi ben Orduluyum var olduğunu görüyor, biliyorum. Kimler olduklarına değinmek doğru değil. Herkes kendini bilmeli, yükseklere bakmadan adam olarak yoluna devam etmeli.  Biz ne istiyoruz, insanlar insan olarak dostluk, kardeşlik, sevgi, saygı, barış içinde yaşamasını bilmeli. Bunlara daha ne demeli? Bilmem ki?