Şimdi bahsedeceğim konunun uzmanı olmadığımı belirtmek isterim. Ama konunun defaten irdelendiğini biliyorum. Aslında her zaman dile getirilmesi gereken konu olduğunu kabul etmemiz gerekir.
***
Aslında o kadar önemli ki televizyon kanallarında, zorunlu kamu spotu yayınlarının arasına katılması gerekir.
***
Soframıza konulan sebze ve meyvelerden bahsetmek istiyorum.
***
Nasıl bir iradeye sahibiz ki, zamanı gelmeyen mevsim öncesi meyveyi ve sebzeyi almaya çalışıyoruz.
***
Tadı tuzu olmayan kıpkırmızı bir çilek düşünün. Görüntüsü al beni diyor ama tadı ise bir daha yeme beni diyor.
***
İçi bomboş olan bir patlıcan, elma gibi bir domates, acımtırak bir kiraz. Acelemiz ne anamıyorum. Bunları bize almaya iten sebep nedir?
***
Hadi bizler neyse de çocuklarımıza yazık olacak. Dışı mum ile sıvanmış elmalar, suni olarak renklendirilmeye çalışılmış parlak portakallar ve daha sayamadığımız sebzeler ve meyveler…
***
İçi de dışı da kimyasal maddeler içeren, mevsiminden önce yenilen sebze ve meyveleri yemek bizlere hiçbir fayda sağlamayacağı gibi hat safhada zararlı olduğunu biliyoruz. Bu zararın etkisini hemen göstermeyeceği ve yıllar sonra çeşitli hastalılarla kendini htireceğini aklımızdan çıkarmayalım.
***
Onun içindir ki her şey zamanında ve yerinde güzeldir diyelim, görünüşüne asla aldanmayalım. Yiyeceğimiz meyve ve sebzelerin soframıza gelmesini, özlem duyarak bekleyelim, alıştığımız ve bildiğimiz tadı, damağımızda hissederek afiyetle yiyelim.
***
Kalın sağlıcakla…