" Dünya SPOR HAYATI ve spor dünyası, çok mühümdür.
Bunu, sizin gibi mütehassıs kişilere, izaha lüzum yok. Bu kadar, mühim olan, spor hayatı, bizim için daha mühimdir. Çünkü bir ırk meselesidir. Ve hatta birazda, medeniyet meselesidir.
Bu noktaları, size ayrı ayrı, izah etmek istemiyorum. Çünkü siz bununla, uğraşıyorsunuz, biliyorsunuz."
ATAMIZDAN BİR ANI
Yıl 1933 TÜRKİYE-İTALYA, milli güreş karşılaşmasının, radyodan, naklen yayınını, Dolmabahçe Sarayında ilgiyle izleyen ATATÜRK, heyecanını yenememiş ve müsabakaları görmek üzere, beraberindekilerle birlikte, maçı canlı izlemek için, maksim gazinosuna gelir.
ATATÜRK salona geldiği sırada, güreşçimiz SAİM ARIKAN’ın İtalyanların, en ünlü güreşçilerinden biri olan LOMBARDI, ile yapacağı maça sıra gelmişti.
Bu maçı güreşçimiz SAİM ARIKAN anlatıyor:
-Sıra bana gelmişti. Heyecanım, son haddini bulmuştu. Gongun bir an evvel, vurulmasını sabırsızca bekliyordum.
72 kiloda, karşımdaki rakip, İtalya şampiyonu ve Avrupa ikincisi olan, meşhur LOMBRİ idi.
Nasıl güreştiğimi, hiç hatırlamıyorum. Fakat sonradan bana anlattıklarına göre, fırtına gibi güreşmişim.
Adeta, kedinin, fare ile, oynaması gibi güreşmişim.
Bu güreşimize, ATATÜRK, kendini, o kadar kaptırmış ki, heyecandan, yerinde, duramıyormuş.
<< Hayatımda bundan daha zevkli, daha heyecanlı bir şey gördüğümü, hatırlamıyorum.>> Diyormuş.
Maçın birinci devresi, bitmeden 9. Dk. 30 sn. de Avrupa ikincisinin, sırtını, yere yapıştırmış.
-Aynı anda, İtalya’nın üzerinde iken, başımı çevirip, ATATÜRK’e baktım.
O koskoca, kahraman kumandan, ayakta, ellerini havaya kaldırmış: <<Yaşa!..Saim!..Çok yaşa!...>> Diye bağırıyor, beni alkışlıyordu.
Benim için, daha bundan büyük, mükafaat, bundan daha onurlu, unutulmaz, bir anı olabilir mi?..
Biz öyle SPORCULARI, Cumhurbaşkanlarını her zaman görmek istiyoruz.
O zamanlar bütün sporcularda, manevi güç ve milli bir ruh vardı.
Şimdi, o MİLLİ MANEVİ gücün yerini MADDİ gücün aldığını üzülerek, esefle görüyoruz.
Milli takımda ki oyuncuların çoğu, maddi gücü ön plana alarak oynadıkları görülüyor.
Bu gidişle biz, nasıl eski günlere dönelim? İşte bu çok önemli.
Dönülür dönülmesine de, ilgililer, ilgilenmesini bir bilebilse…
İlgililenlerde kim?
Başta öğretmenle, müdürler, veliler, ve de : il müdürlükleri.
O günlere dönmek için GENÇLERE o manevi ruhu aşılamak şart.
Başarının sırrı, işte burada. Atamız böyle gençlik istiyordu.