Şimdi anlatacağım yaşanmışlık önce bana sonra tüm insanlığa ders verir nitelikteydi. Gözümle şahit olduğum bu olay sonrası yaşama bakış açım değişti.
Kızımın veliler toplantısından dönüşte eve gitmek üzere dolmuş hattına bindim. Dolmuş bir anda yolcularla doldu ve en son bir beyefendi ayakta gitmek zorunda kalarak o da bindi. Ama öyle zorlukla bindi ki, ellerinde ki poşet ayakta durmasına engel oluyordu. Görüş açısında ki tüm yolcular ben dahil adamın bu zor anını görüyordu fakat olağan bir durum gibi karşılıyorlardı. Ama bir kişi hariç. Arka sırada oturan bayan adama seslenerek; beyefendi lütfen elinizdeki poşetleri benim kucağıma verir misiniz dedi. Adam ‘ olmaz size rahatsızlık vermiş olmayayım’ dedi ve çekingen bir tavırla reddetmesine rağmen kadının ısrarcı tavrına yenik düştü ve ellerinde ki poşeti oturan kadını kucağına verdi. 5-10 dakika yol aldıktan sonra inen yolculardan boşalan yere oturan adam kadına teşekkür ederek poşetlerini geri aldı.
Hayranlıkla yüzüne baktığım kadını alkışlamak istedim. Bu davranış hem bana hem de dolmuşta ki herkese ders verir nitelikteydi. Tabiri caizse hepimize kapak oldu. Ama ben ne yaptım, usulca yanına sokularak bu hayırlı insanla tanışmak istedim. Tanıştık ve bu kısa seyahat boyunca onunla sohbet ettim ve az da olsa samimiyetini test etme fırsatı yakaladım ve anladım ki davranışları ile sözleri birbirine örtüşüyordu.
Aynı apartmanda yaşayan insanların birbirleri ile selamlaşmaktan imtina ettiği bu ortamda, hiç tanımadığı birinin elindeki poşeti kucağına alan bu naif insanı bende bıraktığı izlenim yazımın başında da belirttiğim gibi ders verir nitelikteydi.