BU İNSANLAR NEDEN BÖYLE
BOŞ LAFLARLA, GÖNÜL EYLER?..
HİÇBİR MANA, VEREMEZSİN,
KİM NE ANLAR, KİM NE SÖYLER?...
Evet bu insanlar bizim ülkemizde, çoğu işte böyle. Sen ne söylersen söyle…
Kim kimede, dumduma…
Düzelir mi?..
Bana göre düzelmez.
EĞİTİM temelden ele alınırsa, belki…
Nedir bu BOŞ KONUŞMA:
Evlerde, kahvelerde, sokaklarda, plajlarda, otobüs yolculuklarında, velhasıl, şurada, burada yapılan BOŞ konuşmalar.
Ben hiç sevmem ve de dinlemem.
Yanlarına bile yaklaşmam.
Ama gene de insan, istese, istemese de böylesi lafazanlarla karşılaşmış oluyor.
Konu ne?..
Ne konusu?.. Konu monu bir şey yok.
Odu, budu, DEDİKODU..
Dedikya BOŞ LAF.
Her kafadan, ayrı bir ses çıkar. Yani laf..
Böyle boş konuşmalarda söz olmaz. Lafla devam eder gider. Sonu da olmaz, başıda…
Konuşmalar, önce iki kişi ile başlar sonra çoğalır. Bazan hızlanır, bazan yavaşlar.
Herkes kendi görüşünü, savunur, kim ne derse desin.
Görüşleri de ne?..
Dedikya hiç.
Atma tutma boş laflar.
Çoklarıda, bağırarak, boş laflarını kabul ettirmek ister. Sesi çıktığı kadar bağırarak devam eder.
Öteki de ona uyar.
Oda başlar, bağırarak konuşmaya.
Dinleyenler, başalar, incelemeye.
Kimi, işim var, diyor, çekip gidiyor.
Kimi, çişim var, diyor, çekip gidiyor.
Onlarda öyle, birbirini yiyor.
Ordu’dan, otobüsle Bursa Gemlik’e gidiyordum. Yanımda yol arkadaşı biri vardı. Ona hiç konuşma imkanı vermedim.
Demek ki oda benim gibi, boş konuşmaları sevmeyen, değerli biri imiş.
Ben, Gemlik’e, oda Muğla’ya gidiyormuş.
Bir ara bana.
-Siz nereye gidiyorsunuz?
-Bursa Gemlik’e. Siz?
-Ben Muğla’da ineceğim.
-Oralımısınız?
-Evet oralıyım. CHP milletvekiliyim. Dedi.
Otobüsle Muğla’ya gelmişti.
Sohbet etme, konuşma, tanışma, imkanımız olmadı.
İkimizde üzülerek, ayrılmış olduk.
İnsan bazan böyle, olumsuz olaylarda karşılaşmış oluyor. O kadar da olacak…