Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İsmet DUMAN
Köşe Yazarı
İsmet DUMAN
 

YIKILAN BİNA’NIN GÜNAH KEÇİSİ SADECE MÜTEAHHİT DEĞİLDİR…

Pazartesi günü yayınlanan “Ahlaksızların inisiyatifindeki her bina yıkılır” başlıklı yazıma istinaden, işini düzgün yapmayan yapı denetimciler ve beton santralcileri, sorumlu belediyecileri ve taşeron ustaları konuşmak istiyorum.  ☘ Amaç yargısız infaz değil, olası bir sahtekarlığın önüne nasıl geçilirin açıklamasıdır.  ☘ Malzemeden çalınmış ve çürük tabir edilen bu binada ikamet eden insanların suçu, bu art niyetli insanlara güvenmek olmamalı.  ☘ Varını yoğunu ortaya koyup, başımda bir evim olsun diyen bu insanların vebali altında asıl onlar iyice ezilmeli.  ☘ Bazılarınız bu açıklamaları daha fazla demogojik bulmadan  sadede gelmek istiyorum.  ☘ Uzman olmaya gerek olmadan yapılması gerekenleri sıralamak gerekirse;  ☘ ✔Yapı deneticimler de denetlenmeli. Demir bağlama işlemi yapıldıktan sonra, betoncular döküme geleceği zaman yapı denetimciler inşaat sahasında hazır olmalı ve her dökülen mikserden numune almalı ve alacağı bu numuneleri belediyenin liyakatlı kişilerine teslim ettiğinden emin olmalıdırlar.  ☘ Tekraren inşaatın her katın dökümü esnasında başında olmalı ki hatırı sayılır miktarda alacağı parayı hak etmelidir. Yanlış atacağı bir adımın bir gün ayağına dolanacağını iyi bilmelidir.  ☘ ✔Gelelim beton santralindekilere; her katın dökümü esnasında kamera görüntüsü alınmalıdır. Hem demirlerin kalınlığı ve gerekli sıklığı, hem de döküm esnasındaki yapı denetimcilerin mevcut görüntüsü kayda alınmalıdır. Bu kayıtlar bina envanterinde saklanmalı, gerektiğinde kanıt niteliği taşımalıdır.  ☘ Betonun içine katılan “C” harfi ile adlandırılan mukavemet gücü artırıcı kimyasalların faturaları ve harcanılan beton ile orantısı tespit edilmelidir.  ☘ ✔Gelelim asıl günah keçileri olarak görülen müteahhitlere; işini dürüstçe yapan müteahhitleri tenzih ediyorum.  ☘ Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, denetimciler gittikten sonra demir işçisine talimat vererek bazı direk ve kolonlardaki demirlerin eksiltilmesini sağlamak, insanlığa sığmayacağı gibi en ağır hakaretlere maruz bırakmak son derece yerinde olur.  ☘ Gel gör ki müteahhitlere kelepçe takmak işin en kolay yoludur. Müteahhitlerin tek başına bunu gerçekleştirmeleri mümkün değildir. En alt birimindeki ustalarından tutun da, üç maymunu oynayan en üst mercideki belediye amirlerine kadar hepsi suçludur. Bu kişiler arasındaki irtibat takibe alınmalıdır.  ☘ Müteahhidi tutuklamak, ölen insanları geri getirmeyeceği gibi, yakınlarının da acılarını hafifletmeyecektir. ☘ Aslolan depremlerden ders çıkarmak ve aynı hataları tekerrür etmemek ve olanları çabucak unutmamaktır. Çıkar sağlayanları ayırt etmeksizin ifşa etmektir.  ☘ ✔Son olarak gelelim zurnanın zırt dediği yere, mercek altına alınması gereken taşeron veya ustalara… ☘ Asıl onlar onurlu duruş sergileyebilseler bunların hiçbirini o beyaz yakalılar asla yapamazlar. Eline kerpeten alıp teli bağlayamayacağı gibi, çizmeleri giyip harcı da karıştıramazlar. Dolayısıyla ustaları bu hususta eğitmeli ve inançları gereği alın terlerine haram katmamaları noktasında telkinde bulunmalıdır. Görüp de söylemeyen dilsiz şeytan olmamalıdır.  ☘ Sonuç olarak sistem öyle hir sistem olmalı ki müteahhide, yapı denetimciye ve taşeron ustalara izin vermemelidir. Cezai müeyyidesi ağırlaştırılmalıdır.  ☘ Şu bir gerçek ki her şeye harfiyen uyulsa bile “minareyi çalan, kılıfını uyduracak” cesareti bulmamalıdır. Ne yaparsak yapalım hırsız kafaya takmışsa muhakkak çalacaktır deyip kabullenmeyelim.  ☘ Her işin özü ahlaklı ve dürüst olmakta biter. Aile yetiştirmesinden tutun da, okulda almış olduğu eğitimle bütünleşir.  ☘ İşinin ehli, dürüst ve  iyi insanlarla birlikte  yaşamak dileğiyle…
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2023 - Cuma

YIKILAN BİNA’NIN GÜNAH KEÇİSİ SADECE MÜTEAHHİT DEĞİLDİR…

Pazartesi günü yayınlanan “Ahlaksızların inisiyatifindeki her bina yıkılır” başlıklı yazıma istinaden, işini düzgün yapmayan yapı denetimciler ve beton santralcileri, sorumlu belediyecileri ve taşeron ustaları konuşmak istiyorum. 
Amaç yargısız infaz değil, olası bir sahtekarlığın önüne nasıl geçilirin açıklamasıdır. 
Malzemeden çalınmış ve çürük tabir edilen bu binada ikamet eden insanların suçu, bu art niyetli insanlara güvenmek olmamalı. 
Varını yoğunu ortaya koyup, başımda bir evim olsun diyen bu insanların vebali altında asıl onlar iyice ezilmeli. 
Bazılarınız bu açıklamaları daha fazla demogojik bulmadan 
sadede gelmek istiyorum. 
Uzman olmaya gerek olmadan yapılması gerekenleri sıralamak gerekirse; 
✔Yapı deneticimler de denetlenmeli. Demir bağlama işlemi yapıldıktan sonra, betoncular döküme geleceği zaman yapı denetimciler inşaat sahasında hazır olmalı ve her dökülen mikserden numune almalı ve alacağı bu numuneleri belediyenin liyakatlı kişilerine teslim ettiğinden emin olmalıdırlar. 
Tekraren inşaatın her katın dökümü esnasında başında olmalı ki hatırı sayılır miktarda alacağı parayı hak etmelidir. Yanlış atacağı bir adımın bir gün ayağına dolanacağını iyi bilmelidir. 
✔Gelelim beton santralindekilere; her katın dökümü esnasında kamera görüntüsü alınmalıdır. Hem demirlerin kalınlığı ve gerekli sıklığı, hem de döküm esnasındaki yapı denetimcilerin mevcut görüntüsü kayda alınmalıdır. Bu kayıtlar bina envanterinde saklanmalı, gerektiğinde kanıt niteliği taşımalıdır. 
Betonun içine katılan “C” harfi ile adlandırılan mukavemet gücü artırıcı kimyasalların faturaları ve harcanılan beton ile orantısı tespit edilmelidir. 
✔Gelelim asıl günah keçileri olarak görülen müteahhitlere; işini dürüstçe yapan müteahhitleri tenzih ediyorum. 
Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, denetimciler gittikten sonra demir işçisine talimat vererek bazı direk ve kolonlardaki demirlerin eksiltilmesini sağlamak, insanlığa sığmayacağı gibi en ağır hakaretlere maruz bırakmak son derece yerinde olur. 
Gel gör ki müteahhitlere kelepçe takmak işin en kolay yoludur. Müteahhitlerin tek başına bunu gerçekleştirmeleri mümkün değildir. En alt birimindeki ustalarından tutun da, üç maymunu oynayan en üst mercideki belediye amirlerine kadar hepsi suçludur. Bu kişiler arasındaki irtibat takibe alınmalıdır. 
Müteahhidi tutuklamak, ölen insanları geri getirmeyeceği gibi, yakınlarının da acılarını hafifletmeyecektir.
Aslolan depremlerden ders çıkarmak ve aynı hataları tekerrür etmemek ve olanları çabucak unutmamaktır. Çıkar sağlayanları ayırt etmeksizin ifşa etmektir. 
✔Son olarak gelelim zurnanın zırt dediği yere, mercek altına alınması gereken taşeron veya ustalara…
Asıl onlar onurlu duruş sergileyebilseler bunların hiçbirini o beyaz yakalılar asla yapamazlar. Eline kerpeten alıp teli bağlayamayacağı gibi, çizmeleri giyip harcı da karıştıramazlar. Dolayısıyla ustaları bu hususta eğitmeli ve inançları gereği alın terlerine haram katmamaları noktasında telkinde bulunmalıdır. Görüp de söylemeyen dilsiz şeytan olmamalıdır. 
Sonuç olarak sistem öyle hir sistem olmalı ki müteahhide, yapı denetimciye ve taşeron ustalara izin vermemelidir. Cezai müeyyidesi ağırlaştırılmalıdır. 
Şu bir gerçek ki her şeye harfiyen uyulsa bile “minareyi çalan, kılıfını uyduracak” cesareti bulmamalıdır. Ne yaparsak yapalım hırsız kafaya takmışsa muhakkak çalacaktır deyip kabullenmeyelim. 
Her işin özü ahlaklı ve dürüst olmakta biter. Aile yetiştirmesinden tutun da, okulda almış olduğu eğitimle bütünleşir. 
İşinin ehli, dürüst ve 
iyi insanlarla birlikte 
yaşamak dileğiyle…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş