Kıvırtmamak lazım, dik durmak ve bir hata yapıldı ise ''Evet, hataydı'' deyip kabullenmek lazım. Koca bir ticaret odasısın, aldığın aidatların haddi hesabı yok. Neredeyse odaya girenden ve çıkandan bile para alacaksın. Sattığın ya da ticaretime hiçbir katkın olmadığı halde her verdiğim evraktan tahsilat yapacaksın, sonra da diyeceksin ki; ''Maske 85 kuruş'' hadi oradan!
Perşembe gü-
nünden bu yana gazetenin telefonu ve şahsi telefonum hiç susmadı. Her üyenin serzenişi aynıydı; ''Ticaret Odası ne yapmaya çalışıyor? Bizlerden tahsil ettikleri parada hiç mi söz hakkımız yok? Nasıl bir yönetim ki üyelerine gram faydası yok'' Bu iş televizyonlarda, gazetelerde boy göstermeye benzemiyor!
Bir de söylemlerine bakar mısınız; ''Bizim bununla bir ilgimiz yok'' Televizyonda deklare edecek- sin, sonra da üyelerine mesaj atacaksın ve; ''Valla bizim bunda bir dahlimiz yok. Biz sadece üyelerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz'' diyeceksin. Yardımcı olmak bu ise, bu cahil ticari aklımla satıcı ile nihai tüketiciyi sana gerek olmadan biz de buluştururduk.
Koca bir Ticaret Odası olacaksın. Özel bir şirketin elindeki maskeleri Ticaret Müdürlüğü ile üyelerine pazarlayacaksın. Bilmez misiniz ki bumaskeler o şirketin elinde patladı. Hiçbir suretle ücret mukabili satamazlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın bangır bangır bağırarak; ''Hiç kimse maske satamaz ve satışı yasaktır'' demedi mi? Bu nasıl bir aymazlık ve kanun tanımamazlıktır.
Bunu bir dernek yapsa anlarım da Ticaret Odası'nın buna alet olmasını bir türlü anlayamıyorum. Bir oda bu kadar paragöz olmamalı! Eğer bir iyilik yapacaksan; Büyükşehir Belediyesi ve Altınordu Belediyesi gibi doldurursun içine dezenfektanları, kolonyaları ve maskeleri tek tek üyelerine dağıtırsın. Sizlerin yanındayız mesajı verirsin. Yine bir iyilik yapacaksan; ''Bırakın ertelemeyi, üç ay kimseden aidat almıyoruz. Üyelerimiz rahat olsunlar'' demelisin. Ama nerede? İşiniz gücünüz, her şeyiniz para olmuş! Bas mührü ver 50 TL'yi. Her sene fazlalık veren kasanız, bir defaya mahsus eksi versin.
Buradan hiç sesi çıkmayan Ticaret Odası Yönetim Kurulu'na seslen- mek istiyorum; Konu mankeni gibi oraları boşuna işgal etmeyin. Baş nereye çekerse oraya gitmeyin. Arada sırada; ''Arkadaşlar bakın burada yanlış yapıyoruz'' deme cesaretini gösterin. Çatlak ses çıkarırsak, ''Yurt dışına tatile götürmezler. Hollanda'daki Red Light District yani Kırmızı Işıklı Cadde'ye gidemezük'' korkusu ile hareket etmeyin. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynamayın. Bir yurt dışı seyahati için kendinizi pasif duruma düşürmeyin. Yanlışa yanlış diyebilmenin gururunu yaşa- yın. Tepe'yi korumak yerine üyelerin menfaatini koruyun. Sizler bari onurlu duruş sergileyin. El kaldırıp, indiren tipik bir yönetim kurulu olmayın.
Bundan böyle Ordu Ticaret ve Sanayi Odası'nın adını Ordu Maske Tedarik Odası (OMTO) olarak değiştirilmesi için referanduma sunuyorum;
Kabul edenler etmeyenler.