Ellerim göbek hizamda birleşik, başım öne eğik, özür dilercesine iki kelam da ben etmek istedim empati ile karışık.. Anatomisi gereği, fiziksel üstünlük kurup kadına güç gösterisi yapan şiddet uygulayıcısı hemcinsim demeye utandığım, erkek müsveddelerinden, amiyane tabirle sözüm ona yavşaklardan bahsetmek istiyorum.. Ne acı ki 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadınların kamu spotlarındaki olumsuz mesajların tek müsebbibi varsa; o da biz erkekleriz. Kadının verdiği her mesajda, her cümlede santim santim yerin dibine girdiğimi htim..
***
Erkek olduğumdan utandım. Keşke biz erkekler değil de, 3'üncü bir cins ya da varlık daha olsaydı da göğsümü gere gere o biz değiliz, bizim hiçbir suçumuz yok diyebilseydim.. Kadınlarla birlikte hareket edip, o hilkat garibesi yaratığa cephe alsaydık.
***
Toplumun vicdanında yargılayabilseydik..
***
Onu aramızdan soyutlayıp yalnızlaştırabilseydik..
***
Birer tekme vurup lağım çukuruna gömebilseydik..
***
Şiddet uyguladığı kadının yalvarmalarını, ona tanıklık eden evladının göz yaşlarını hiçe sayan, umursamayan erkek geçinen yaratıklar gördüm. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi, takım elbisesini giyip, kravatını takıp, mahalle bakkalına günaydın diyen, etrafına gülücükler saçıp, evdeki eşine kan kusturan imalat hatası pislikler gördüm. Gördüm görmesine de kolluk kuvvetlerinin bir şey yapamadığı gibi ben de bir şey yapamadım. Biçare bir şekilde seyirci kaldım çoğu kez. Susmakla kalmayıp, her ortamda konuşup dedikodu yapmaktan öteye geçmedik. Bol bol küfrettik bu O.. Çocuğuna.
***
Son olarak şiddet uygulayan bu zavallı mahlukatlardan ne aile reisi, ne koca ve ne de baba olamayacağı gibi, dünyaya getirirken annesinin çektiği acının da beyhude olduğunu bilemeyecek kadar örümcek kafalı olduklarını söylemeye gerek yok sanırım..
***
Susmayan, her şeye boyun eğmeyen kadınlar ordusu görmek dileğiyle..