Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İsmet DUMAN
Köşe Yazarı
İsmet DUMAN
 

Nerede eski TRT

Bir zamanlar bir televizyon kanalı vardı. Hem de ülkemizi ilk televizyon kanalıydı. Açılışını dört gözle bekler ve gece sonunda rahmetli Can Akbel'in güne bakışının sonunda İstiklal Marşı eşliğinde pijama tabir edilen görüntünün ekranı kaplaması ve uzun bir siren sesi ile kapanışını üzüntüyle izlerdik. ☘ Evet haklısınız alternatifimiz yoktu belki ama son derece saf duygularla bağlıydık ona. ☘ Şehirlerarası telefonun direkt çevrilemediği ve postaneden sıra ile yazılarak ancak görüşebildiğimiz yıllardı o yıllar. ☘ TRT'nin başlangıcı tamda o yıllarla örtüşüyordu.  ☘ Evinde televizyonu olan, olmayan komşularını ağırlardı. Evler tam bir curcuna olurdu.Bir misafir diğerini beğenmez ama yine de geç saatlere kadar varsa film izlenirdi. Bir bardak duru çaydan fazla bir şey ikram edilemezdi o kadar kalabalığa... ☘ "Kapat şu kapıları, kapıcı üşüyoruz, yöneticimiz uyuyor mu?" sloganlı, İzocam'ın çizgi film reklamına bile defalarca gülebilen bir izleyiciydik. ☘ Bir insan düşünün ki; Cumartesi akşamı geç saatlere kadar oturan, pazar günü işe gitmeyeceği sevinci ile camış gibi yatma hayali ile uykuya dalan, sonra sabah 10:00 da seyredeceği kovboy filmini uykusunu feda eden. ☘ Düşünebiliyor musunuz bir kanal en ölü saatte (pazar sabahı 10:00’da) Reyting rekoru kıracağını bile bile kovboy filmini yayından kaldırıyor.  ☘ Neymiş efendim Amerika'nın bize uyguladığı yaptırımlara karşı yapılan bir misillemeymiş. Çok da umurumdaydı Amerikan'ın...   ☘ Cuk oturan bir tabirle, tıpkı bir film şeridi gibi gözümüzün önüne gelenleri, nostalji ile dile getirelim hep birlikte... ☘ Yul Brynner’in  Kral ve Ben’i, Nick Nolte’nin Zengin Yoksul'u, Michael London’un Küçük Ev’i ve Aşk Gemisi. Entrikalarla dolu J.R. Eving’li Dallası, Dan Blocker’li Bonanza,   Komiser Colombo, Charlie'nin Melekleri, Tatlı Sert, İlk yerli dizilerden Kaynanalar, Cosby Ailesi, Uzay Yolu vs... ☘ Daha aklıma gelmeyen ve sayamadığım hafızalarımızda iz bırakmış onlarca diziyi TRT de izledik, TRT de açıldı birtakım ufkumuz. ☘ Yılbaşlarının vazgeçilmezi TRT kanalıydı. Çerezler, Ufuk Gazozlar, kekler, pastalar hazır edilir ve birçok sanatçıları o gece izler ve geç saatlerde yasak ve yasaklı olan Orhan Gencebay'ı Ferdi Tayfur'un ve Bülent Ersoy'u yarı uykulu gözlerle bekler ve seyrederdik. ☘ Her yeni yılın Mayıs aylarında Eurovizyon şarkı yarışmasını izler ve milliyetçi duygularla kazanamayacağımızı bile bile, puanlar açıklandığı anı, Azerbaycan'ın verdiği 12 puanla umutlanırdık. ☘ Oysa şimdilerde insanları eğlendiremeyen, güldüremeyen, son derece basit ve ilgi çekmeyen belgesellerin, yer aldığı bir TRT ile karşı karşıyayız.  ☘ Oldukça güçlü gelirlerle devlet tarafından desteklenen, bir kanal olmasına rağmen izlenme oranları her geçen gün azalan bir kanal oldu TRT... ☘ TRT, her hükümetin torpil ile yerleştirilen politik istihdam deposu olmamalı. ☘ Devletin sağladığı fonlarla TRT payları ile değil, reyting ile örtüşen reklam gelirleri ile ayakta kalmayı hedef hale getirmelidir TRT...  ☘ Asalak değil üretken olmalıdır. ☘ TRT her dönemin ve iktidarın satranç taşı, oyuncağı ya da işgal ettiği kurum ve de siyasilerin güruhu olmamalıdır.  ☘ Her iktidarın kalıbına girmemeli ve böylesine köklü bir kanalın kimyasıyla dokusuyla bu denli oynanmamalıdır. ☘ Biraz zor gibi görünse de, ben çağa ayak uyduran yenilikçi, eğlendiren TRT’mi geri istiyorum çok mu zor..! ☘
Ekleme Tarihi: 06 Haziran 2022 - Pazartesi

Nerede eski TRT

Bir zamanlar bir televizyon kanalı vardı. Hem de ülkemizi ilk televizyon kanalıydı.

Açılışını dört gözle bekler ve gece sonunda rahmetli Can Akbel'in güne bakışının sonunda İstiklal

Marşı eşliğinde pijama tabir edilen görüntünün ekranı kaplaması ve uzun bir siren sesi ile kapanışını üzüntüyle izlerdik.

Evet haklısınız alternatifimiz yoktu belki ama

son derece saf duygularla bağlıydık ona.


Şehirlerarası telefonun direkt çevrilemediği ve postaneden

sıra ile yazılarak ancak görüşebildiğimiz yıllardı o yıllar.

TRT'nin başlangıcı tamda o yıllarla örtüşüyordu. 


Evinde televizyonu olan, olmayan komşularını ağırlardı.

Evler tam bir curcuna olurdu.Bir misafir diğerini beğenmez ama

yine de geç saatlere kadar varsa film izlenirdi. Bir bardak duru çaydan

fazla bir şey ikram edilemezdi o kadar kalabalığa...

"Kapat şu kapıları, kapıcı üşüyoruz, yöneticimiz uyuyor mu?"

sloganlı, İzocam'ın çizgi film reklamına bile defalarca gülebilen bir izleyiciydik.

Bir insan düşünün ki; Cumartesi akşamı geç saatlere kadar oturan,

pazar günü işe gitmeyeceği sevinci ile camış gibi yatma hayali ile uykuya dalan,

sonra sabah 10:00 da seyredeceği kovboy filmini uykusunu feda eden.

Düşünebiliyor musunuz bir kanal en ölü saatte (pazar sabahı 10:00’da)

Reyting rekoru kıracağını bile bile kovboy filmini yayından kaldırıyor. 

Neymiş efendim Amerika'nın bize uyguladığı yaptırımlara

karşı yapılan bir misillemeymiş. Çok da umurumdaydı Amerikan'ın...  

Cuk oturan bir tabirle, tıpkı bir film şeridi gibi gözümüzün

önüne gelenleri, nostalji ile dile getirelim hep birlikte...

Yul Brynner’in  Kral ve Ben’i, Nick Nolte’nin Zengin Yoksul'u,

Michael London’un Küçük Ev’i ve Aşk Gemisi.

Entrikalarla dolu J.R. Eving’li Dallası, Dan Blocker’li Bonanza,

  Komiser Colombo, Charlie'nin Melekleri, Tatlı Sert,

İlk yerli dizilerden Kaynanalar, Cosby Ailesi, Uzay Yolu vs...

Daha aklıma gelmeyen ve sayamadığım hafızalarımızda

iz bırakmış onlarca diziyi TRT de izledik, TRT de açıldı birtakım ufkumuz.

Yılbaşlarının vazgeçilmezi TRT kanalıydı. Çerezler, Ufuk Gazozlar,

kekler, pastalar hazır edilir ve birçok sanatçıları o gece izler ve geç saatlerde

yasak ve yasaklı olan Orhan Gencebay'ı Ferdi Tayfur'un ve

Bülent Ersoy'u yarı uykulu gözlerle bekler ve seyrederdik.


Her yeni yılın Mayıs aylarında Eurovizyon şarkı yarışmasını izler ve milliyetçi

duygularla kazanamayacağımızı bile bile, puanlar açıklandığı anı,

Azerbaycan'ın verdiği 12 puanla umutlanırdık.

Oysa şimdilerde insanları eğlendiremeyen, güldüremeyen, son derece basit

ve ilgi çekmeyen belgesellerin, yer aldığı bir TRT ile karşı karşıyayız. 

Oldukça güçlü gelirlerle devlet tarafından desteklenen, bir kanal

olmasına rağmen izlenme oranları her geçen gün azalan bir kanal oldu TRT...

TRT, her hükümetin torpil ile yerleştirilen politik istihdam deposu olmamalı.

Devletin sağladığı fonlarla TRT payları ile değil, reyting ile örtüşen

reklam gelirleri ile ayakta kalmayı hedef hale getirmelidir TRT... 

Asalak değil üretken olmalıdır.

TRT her dönemin ve iktidarın satranç taşı, oyuncağı ya da

işgal ettiği kurum ve de siyasilerin güruhu olmamalıdır. 

Her iktidarın kalıbına girmemeli ve böylesine köklü bir

kanalın kimyasıyla dokusuyla bu denli oynanmamalıdır.

Biraz zor gibi görünse de, ben çağa ayak uyduran yenilikçi,

eğlendiren TRT’mi geri istiyorum çok mu zor..!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş