Bir zamanlar bir televizyon kanalı vardı. Hem de ülkemizi ilk televizyon kanalıydı.
Açılışını dört gözle bekler ve gece sonunda rahmetli Can Akbel'in güne bakışının sonunda İstiklal
Marşı eşliğinde pijama tabir edilen görüntünün ekranı kaplaması ve uzun bir siren sesi ile kapanışını üzüntüyle izlerdik.
☘
Evet haklısınız alternatifimiz yoktu belki ama
son derece saf duygularla bağlıydık ona.
☘
Şehirlerarası telefonun direkt çevrilemediği ve postaneden
sıra ile yazılarak ancak görüşebildiğimiz yıllardı o yıllar.
☘
TRT'nin başlangıcı tamda o yıllarla örtüşüyordu.
☘
Evinde televizyonu olan, olmayan komşularını ağırlardı.
Evler tam bir curcuna olurdu.Bir misafir diğerini beğenmez ama
yine de geç saatlere kadar varsa film izlenirdi. Bir bardak duru çaydan
fazla bir şey ikram edilemezdi o kadar kalabalığa...
☘
"Kapat şu kapıları, kapıcı üşüyoruz, yöneticimiz uyuyor mu?"
sloganlı, İzocam'ın çizgi film reklamına bile defalarca gülebilen bir izleyiciydik.
☘
Bir insan düşünün ki; Cumartesi akşamı geç saatlere kadar oturan,
pazar günü işe gitmeyeceği sevinci ile camış gibi yatma hayali ile uykuya dalan,
sonra sabah 10:00 da seyredeceği kovboy filmini uykusunu feda eden.
☘
Düşünebiliyor musunuz bir kanal en ölü saatte (pazar sabahı 10:00’da)
Reyting rekoru kıracağını bile bile kovboy filmini yayından kaldırıyor.
☘
Neymiş efendim Amerika'nın bize uyguladığı yaptırımlara
karşı yapılan bir misillemeymiş. Çok da umurumdaydı Amerikan'ın...
☘
Cuk oturan bir tabirle, tıpkı bir film şeridi gibi gözümüzün
önüne gelenleri, nostalji ile dile getirelim hep birlikte...
☘
Yul Brynner’in Kral ve Ben’i, Nick Nolte’nin Zengin Yoksul'u,
Michael London’un Küçük Ev’i ve Aşk Gemisi.
Entrikalarla dolu J.R. Eving’li Dallası, Dan Blocker’li Bonanza,
Komiser Colombo, Charlie'nin Melekleri, Tatlı Sert,
İlk yerli dizilerden Kaynanalar, Cosby Ailesi, Uzay Yolu vs...
☘
Daha aklıma gelmeyen ve sayamadığım hafızalarımızda
iz bırakmış onlarca diziyi TRT de izledik, TRT de açıldı birtakım ufkumuz.
☘
Yılbaşlarının vazgeçilmezi TRT kanalıydı. Çerezler, Ufuk Gazozlar,
kekler, pastalar hazır edilir ve birçok sanatçıları o gece izler ve geç saatlerde
yasak ve yasaklı olan Orhan Gencebay'ı Ferdi Tayfur'un ve
Bülent Ersoy'u yarı uykulu gözlerle bekler ve seyrederdik.
☘
Her yeni yılın Mayıs aylarında Eurovizyon şarkı yarışmasını izler ve milliyetçi
duygularla kazanamayacağımızı bile bile, puanlar açıklandığı anı,
Azerbaycan'ın verdiği 12 puanla umutlanırdık.
☘
Oysa şimdilerde insanları eğlendiremeyen, güldüremeyen, son derece basit
ve ilgi çekmeyen belgesellerin, yer aldığı bir TRT ile karşı karşıyayız.
☘
Oldukça güçlü gelirlerle devlet tarafından desteklenen, bir kanal
olmasına rağmen izlenme oranları her geçen gün azalan bir kanal oldu TRT...
☘
TRT, her hükümetin torpil ile yerleştirilen politik istihdam deposu olmamalı.
☘
Devletin sağladığı fonlarla TRT payları ile değil, reyting ile örtüşen
reklam gelirleri ile ayakta kalmayı hedef hale getirmelidir TRT...
☘
Asalak değil üretken olmalıdır.
☘
TRT her dönemin ve iktidarın satranç taşı, oyuncağı ya da
işgal ettiği kurum ve de siyasilerin güruhu olmamalıdır.
☘
Her iktidarın kalıbına girmemeli ve böylesine köklü bir
kanalın kimyasıyla dokusuyla bu denli oynanmamalıdır.
☘
Biraz zor gibi görünse de, ben çağa ayak uyduran yenilikçi,
eğlendiren TRT’mi geri istiyorum çok mu zor..!
☘