Bugün sizlere bir dostumun, ekonomik durumu müsait olan herkese örnek teşkil edecek bir davranışından bahsedeceğim.
☘
Eminim adının zikredilmesinden rahatsız olacak ama ben yine de affına sığınarak söyleyeceğim.
☘
Köyündeki aile kabristanlığındaki tüm mezar taşlarının içler acısı durumunu görüp, hepsini sildirip, yazılarını da tek tek yeniden yazılmasını ve ilk günkü gibi pırıl pırıl olmasını sağladı.
☘
Her ne kadar bunun abartılacak ya da büyütülecek bir şey olmadığını söylese de onunla aynı fikir de olmadığımı belirtmek isterim.
☘
Zira herhangi bir yakınımızın vefatı sonrası kabristanlığa gittiğimizde mezarlıkların ottan, çöpten girilemediğini sadece kazılan mezarın etrafının temizlendiğini görüyor ve ölülerimize saygısızlığımız gözler önüne seriliyordu.
☘
100 haneli bir köye ikinci bir camiyi yapmak ne kadar gereksiz ise mezarlıklarımızın temizliğine ve düzenine gerekli ihtimamı göstermek o kadar elzemdir.
☘
Müslüman isek ve böylesine güzel bir dinin mensupları isek ölülerimize neden gerekli saygıyı göstermiyoruz.
☘
Elin gâvuru ve kâfir diye aşağıladığımız Avrupa ülkelerindeki mezarlıklara baktığımızda, kim gavur, kim kafir diye önce kendimizi sorgulamamız gerekir.
☘
Bırakın yaşadığımız şehiri, Türkiye’nin her yerinde durum aynıdır ve neredeyse mezarlıklarımızın tamamı perişan haldedir.
☘
Nerede temiz bir mezarlık görsem, helal olsun yöre halkına demekten kendimi alıkoyamıyorum.
☘
Sevgili okuyucular bu serzenişin bir milat olmasını arzu ediyorum ve Temel Şenyurt gibi duyarlı ve ahde vefa sahibi gönüllü dostlarımızı aynı hassasiyeti göstererek, bulundukları yörenin mezarlıklarını önce insanlığa, sonra ise Müslümanlığa yakışır hale getirmelerini bekliyoruz.
☘
Eğer böyle gönüllü çıkmaz ise işte o zaman bu görev köy muhtarlığı önderliğinde köy halkına düşüyor demektir.