Son zamanlarda bazı ev ve işyerlerinin önündeki park dubaları ve delinatörler dikkatimi çekti.
☘
Bu park dubaları ve delinatörlerin bir kuruma ait olduğunu anladım. Ama bunu sadece birkaç kişi değil, onlarca kişinin ev ve işyerlerinin önünde olduğunu gördüm. Zira artık her gördüğüm aynı tipteki bu park levhalarını uzun zaman takip ettim. Sonunda anladım ki hiçbir belediye ve kurumlar bunlara sahip çıkmayıp, adam sendecilik yaptıkları ortaya çıktı.
☘
Aslında bir takım densizler tarafından sahipsizmiş gibi yollardan çaldıkları bu levhaların gerçek sahibi bizleriz. Yani devletin olan her şey halkındır. Üzülerek söyleyeyim ki bunu çalanda halkın bir bireyidir. Ne yazık ki kendi malını çalıyor zağar.
☘
Hadi bu densiz çalıyor anladık da, sen kurum olarak malına neden sahip çıkmazsın.
☘
Hangi işyerinin veya evin önünde olduğunu tespit ettiğinde ceza-i müeyyide neden uygulamazsın ve teşfik edersin.
☘
Nasıl olsa bir şey olmuyor mantığı ile bu densizler çalmaya devam edecek ve sen de kurum olarak her yıl yeniden alım yapacaksın. Yandı, bitti, kayboldu demek çok basit. Soran da yok, sorgulayan da… Nasıl olsa parası kendi cebinden de çıkmıyor.
☘
Bu çalmaların ve kayboluşların önüne geçmenin yegâne şartı, üzerlerine kurumun
logosu ya da isminin
yazılması ile mümkündür.
☘
Dolayısıyla çalmaya yeltenemeyeceklerdir.
☘
Görüldüğü her yerde çok kolay tespit edilecektir. Hangi işyerinin önünde ise işyeri sahibi de bu hareketinden dolayı eminim o da utanacaktır.
☘
Bazılarınız diyor ki o kadar hırsızlığın yanında, senin de uğraştığın sorguladığın şeye bak.
☘
Yapacak bir şey yok! Bu günkü torbadan bu çıktı.