Bir konuşmacının anlattıklarından yola çıkarak belirledim bugünkü konuyu…. x Bir taraftan dinlerken, diğer taraftan da empati yaptım ve ne kadar doğru şeyler söylüyor dedim. Şöyle başlıyor konuşmasına; x Konfor alanından yüksek performans çıkmaz. Anne, babalara diyorum ki çocuklarınızı sorumlulukla ödüllendirin. Çünkü cevher, baskı altında mücevhere dönüşür. Aksi takdirde elinizdeki potansiyelinizin ne olduğunu bilemezsiniz. x Kolay hayat insana, potansiyelini gerçekleştirmesi için imkan sağlamaz.  x Onun içindir ki zor koşullarda yetişen çocuklar, çalışarak okuyanlar, bir şeylere sahip olmak için bedel ödeyenler, sahip  oldukları şeyler kendilerine sunanlara  kıyasla, hayatta çok büyük bir avantaj  sahibidirler. x Gençlerin ya da çocukların en büyük düşmanı anne, babalarıdır. Çünkü onları çok seviyorlar. x Anne, babalar onları o kadar çok seviyorlar ki hep korumak istiyorlar. Halbuki düşmeden kalkmadan, yara bere olmadan başarıya ulaşmak mümkün değil, hata yapmadan mümkün değil. x Gördüğünüz gibi o kadar güzel bir şekilde izah edilmiş ki, tıpkı günümüz toplumundaki gençleri ya da çocukları tarif etmiş. x Zira hepimiz aynı hatayı yapmıyor muyuz? Elimizde var olan her imkanı çocuklarımızın önüne sermiyor muyuz? x Okuluna özel servislerle, kursuna özel aracımızla kendimiz götürmüyor muyuz? x Henüz liseyi yeni bitirmiş ve üniversiteye hazırlanan çocuklarımızın ehliyetini aldıktan sonra, pahalı otomobilleri kullanmasını sağlamıyor muyuz? x Çalışarak, meslek sahibi olduktan sonra kendi elde etmesi gereken her şeyi, her konforu daha şimdiden bizler sağlıyoruz. x Hem bu imkanları sağlıyoruz, hem de paralı üniversitelerde okutuyoruz. x Oysa konuşmacının dediği gibi; zor koşullarda, hem çalışıp hem okuyan, imkansızlıklarla yetişenlerin - hepsi olmasa da- birçoğu sınavlarda derece yapıp, en iyi okullara yerleşiyorlar.  x Sonra kendi kendimize; “Halbuki ona tüm imkanları sağlamıştık, acaba nerede yanlış yaptık?” diye hayıflanıp duruyoruz. x Uzun lafın kısası bahsedilen bu yanlışlık, yukarıdaki yazıda açık bir şekilde ifade edilmiştir. Kalın sağlıcakla…