Bir basın mensubu olarak sponten gelişen bir toplantı gibi algıladığım davete, gazete imtiyaz sahibi olarak icabet ettim.  Aslında bu toplantı STK‘lara ve siyasi partilere atfen yapılan toplantıyken gazete imtiyaz sahipleri sonradan kaynak olmuşlardı. Bunu da nereden çıkardınız derseniz, bu yapılan projeleri biz zaten biliyorduk.  Zira yaklaşık bir ay önce bu projeleri iki otobüs dolusu basın mensubu ile yerinde bire bir gördük. Gerçek olan şu ki bu projeleri on kez görsem asla hayıflanmam ve zevkle izlerim. Bunda da kusur aramak nankörlük olur. Zira yapılanlar ayan beyan ortada… Lafı gevelemeden getirmek istediğim rahatsızlık duyduğum konu, benim için son derece önemlidir. Ben bu gazetenin sahibi olduğum gibi aynı zamanda Ordu Gazeteciler Cemi- yet Başkan Yardımcısıyım. Bunu niçin söylüyorum?  Yerel Gazetenin bulunduğu noktayı ve zor şartlar altında gazete çıkarmaya çalıştığını en iyi bilenlerdenim. Bir gazetenin okunurluğu ve tirajı nasıl artar onu da bildiğimi zannediyorum.  Yerel gazeteler, neredeyse tamamında Büyükşehir  Belediyesi  ve valilik haberleri her gün yayınlanarak, adeta bu kurumların günlük bültenleri konumunda olmaktadır. Bundan gocunanlar olabilir ama ben gazetem adına gocunmuyorum.Haber değeri olan her haberi alır ve yayınlarım. 12.12.2017 Salı günüde aynısını yaptım ve bir haberi manşetten yayınladım.      Haberin başlığı da aynen şöyle;  “19 EYLÜL STADINA TEDBİR KONULDU” Şimdi soruyorum size? 1- Keşif aşamasında davaya konu olan stadın bulunduğu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulduğunu yazan gazetenin burada  yanlışı nerededir?   2- Yapılan bu haber sayın Enver Yılmaz başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesine rahatsızlık verdiği, rencide ettiği nokta nedir?   3- “Cevap ver Başkan” diye bir ibaremi geçmiştir.   4- Bu kızgınlık bu tepki niye   5- Sizce manşetin önem derecesi, kıstası nedir ki bazı gazeteler haberi manşetten vermiş.” diyerek, dalga ile karışık gazeteleri itibarsızlaştırmak niye.   6- Kaldı ki tedbir koyan Büyükşehir Belediyesi mi ki onu ifşa edelim, suçlayalım. Büyükşehir ile ilgisi ya da dahli ne? Bu şekil de üzerine alınmışlık niye… Son söz olarak sayın başkanım: geçmişteki bazı basın mensuplarına olan tepkinizi, bu şekilde kalıba sokarcasına dile getirmek, ortamı germekten öteye gitmez. Zaten halk gergin, esnaf gergin, Ülke gergin.  Ordu da güzel şeyler oluyor ve yapılıyorken, sizin tabirinizle gıpta ile bakılan bir şehir olmanın tadını çıkaralım.  Siz Ordu ya bir çivi çakın, biz sizi manşete taşıyalım.  Bırakın manşeti omzumuzda taşıyalım.  Kardeşim senin manşetine de omzuna da ihtiyacım yok derseniz şayet, ona da saygı duyarım. Dip söz:   Aşırı özgüven hataya zorlar…