Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Hüseyin DENİZ
Köşe Yazarı
Hüseyin DENİZ
 

SANSUNDAN DOĞAN GÜNEŞ

19 Mayıs 2024 günü Ata’nın Samsun’a çıkışının 104. yıl dönümünü Türk milleti cadde ve  sokaklara ayyıldızlı bayrağı asarak,coşkulu bir şekilde kutlamaktadır. Her yıl 19 Mayıs geldiğinde Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul edilen ve Türk milleti için dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs, her yıl tüm yurtta "Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaktadır. 19 Mayıs 1919 tarihi sönen ateşin  içinden küllenmiş ve sönmeden kalan kor ateş misali,Türk milletinin ve her ferdinin Türk toprakları üzerinde emelleri olan devletlere karşı direnmek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliği ve rehberliği Sayesinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır.  Bugün 19 Mayıs 2024; Atatürk’ün Türk Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemek için İstanbul’dan Anadolu’ya hareket edişinin 104.yıl dönümüdür.  Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarken Türkiye, tarihinin en büyük “beka sorunu”yla karşı karşıyaydı. Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sindeki ifadeleriyle söylersek; “Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet dalalet ve hatta hıyanet içindeydiler... Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüştü. Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir” diyerek,kelle koltukta Samsun’a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de başlangıcı olmuştur.  Bu tarih ile birlikte Türk Milleti kendi makus talihini tersine döndürmeye başlayarak esaret altında var olunamayacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan yakılan özgürlük ateşi, TBMM’nin açılması ile birlikte kısa sürede tüm yurda yayılmıştır. Ulusal Egemenliğe dayanan bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa, kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanması çalışmalarını da başlatır. Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız millet iradesidir. Bunun yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk’ün 19 Mayıs’ı armağan ettiği gençlere büyük görev düşmektedir. Binlerce gazi ve şehit vererek sıkıntı ve yokluklar içinde büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyet’i gençlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak en başta olan sorumluluk duygusu içinde yapılması gereken görevlerimizdendir.  Ay-yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir bütün olarak yaşamasına imkân sağlayan  adaletli ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Mustafa Kemal, çok sonraları şöyle diyordu: “Ben 1919 yılının Mayıs ayında Samsun’a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Türk Milleti’nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek manevî bir kuvvet vardı.  İşte ben, o kuvvete ve Türk Milleti’ne ve Türk milletin iman gücüne güvenerek işe başladım.”  Unutulmamalıdır ki vatanına ve milletine bağlı Türk gençliği, her zaman Cumhuriyeti koruyacağının bilincindedir.  Bu vesileyle 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutluyorum. Gençlere emanet edilen, bu vatan bu bayrak öyle kolay bir şekilde elde edilmedi. Bedeller ödendi. Gençler, Şehitler ve Müslüman yurdu olan bu vatana bu ezana bu bayrağ’a sizler sahip çıkacaksınız, Şunu iyi bilin ve kavrayın, eğer üzerinde Albayrak dalgalanıyorsa, o bayrağın altında yaşayan insanların hepsi hürdür. Bu konu üzerine Mehmet Akifin şu tizeleri ne kadar anlamlı ve isabetlidir.  Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Türk milletinin her ferdinin mutlaka söyleyeceği tek söz vardı, oda şöyledir.”Gaye vatansa,gerisi teferruattır. “Önce vatan, sonra da vatan” Bu vatan için canını feda eden başta gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum.  
Ekleme Tarihi: 19 Mayıs 2024 - Pazar

SANSUNDAN DOĞAN GÜNEŞ

19 Mayıs 2024 günü Ata’nın Samsun’a çıkışının 104. yıl dönümünü Türk milleti cadde ve  sokaklara ayyıldızlı bayrağı asarak,coşkulu bir şekilde kutlamaktadır.
Her yıl 19 Mayıs geldiğinde Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul edilen ve Türk milleti için dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs, her yıl tüm yurtta "Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaktadır.
19 Mayıs 1919 tarihi sönen ateşin  içinden küllenmiş ve sönmeden kalan kor ateş misali,Türk milletinin ve her ferdinin Türk toprakları üzerinde emelleri olan devletlere karşı direnmek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliği ve rehberliği Sayesinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır. 
Bugün 19 Mayıs 2024; Atatürk’ün Türk Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemek için İstanbul’dan Anadolu’ya hareket edişinin 104.yıl dönümüdür. 
Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarken Türkiye, tarihinin en büyük “beka sorunu”yla karşı karşıyaydı. Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sindeki ifadeleriyle söylersek; “Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet dalalet ve hatta hıyanet içindeydiler... Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüştü.
Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir” diyerek,kelle koltukta Samsun’a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de başlangıcı olmuştur. 
Bu tarih ile birlikte Türk Milleti kendi makus talihini tersine döndürmeye başlayarak esaret altında var olunamayacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan yakılan özgürlük ateşi, TBMM’nin açılması ile birlikte kısa sürede tüm yurda yayılmıştır. Ulusal Egemenliğe dayanan bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa, kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanması çalışmalarını da başlatır.
Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız millet iradesidir. Bunun yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk’ün 19 Mayıs’ı armağan ettiği gençlere büyük görev düşmektedir. Binlerce gazi ve şehit vererek sıkıntı ve yokluklar içinde büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyet’i gençlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak en başta olan sorumluluk duygusu içinde yapılması gereken görevlerimizdendir. 
Ay-yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir bütün olarak yaşamasına imkân sağlayan  adaletli ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Mustafa Kemal, çok sonraları şöyle diyordu: “Ben 1919 yılının Mayıs ayında Samsun’a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Türk Milleti’nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek manevî bir kuvvet vardı. 
İşte ben, o kuvvete ve Türk Milleti’ne ve Türk milletin iman gücüne güvenerek işe başladım.” 
Unutulmamalıdır ki vatanına ve milletine bağlı Türk gençliği, her zaman Cumhuriyeti koruyacağının bilincindedir. 
Bu vesileyle 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutluyorum.
Gençlere emanet edilen, bu vatan bu bayrak öyle kolay bir şekilde elde edilmedi. Bedeller ödendi.
Gençler, Şehitler ve Müslüman yurdu olan bu vatana bu ezana bu bayrağ’a sizler sahip çıkacaksınız,
Şunu iyi bilin ve kavrayın, eğer üzerinde Albayrak dalgalanıyorsa, o bayrağın altında yaşayan insanların hepsi hürdür.
Bu konu üzerine Mehmet Akifin şu tizeleri ne kadar anlamlı ve isabetlidir. 
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Türk milletinin her ferdinin mutlaka söyleyeceği tek söz vardı, oda şöyledir.”Gaye vatansa,gerisi teferruattır. “Önce vatan, sonra da vatan”
Bu vatan için canını feda eden başta gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

betine giriş betine giriş