Her şey, her yer, her insan ne kadar kalabalık değil mi? Evde gereksiz eşyalar, giymediğiniz kıyafetler, buzdolabında aylardır yenmeyen ama hep orada duran reçel, çevrenizde gereksiz insanlar, sokaklarda boş kalabalıklar, her yer her taraf kalabalık, sadelik namına hiçbir şey yok.. Aslında sadelik mutluluk getirir.. Az insan, çok huzur.. Artık sadeleşmenin zamanı gelmedi mi.. Ne kadar yalın o kadar yalansız olsun etrafımız.. Gereksiz ağırlıklardan kurtulmaya başladıkça mutluluk balonu daha da yükseklere uçamaya başlayacak.. Giymediğiniz kıyafetlerden başlayın hafiflemeye.. İhtiyacı olan birine verin ya da atın gitsin.. Yemediğiniz reçeli çöpe atın.. Kendinize yakın hmediğiniz insanlarla iletişimi kesin gitsin.. Gölge etmesinler başka ihsan istemez..
***
''Yuva yapma içgüdülerine tutsak düşen tek ben değildim… Hepimizde Johanneshov markalı koltuktan var, yeşil çizgili Strinne deseniyle kaplı… Hepimizde Rislampa/Har markalı aynı kağıt lambadan var… Benimki artık bir konfeti… Çelik üstüne çinko kaplama Vild marka ayaklı saaatim. Tanrım ona sahip olmasam ölürüm… Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe…Sonra hayalinizdeki yatak. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra o güzel yuvanıza kısılıp kalırsınız. Bir zaman sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur'' Fight Club filminden bir replik..
***
Trainspotting fillmi de bu konuya değinmiş, filmin en güzel tiradı ise şöyle; '' Hayatı seçin. İş bulun. İşinizde ilerleyin. Aile kurun. Büyük ekran bir televizyon alın. Çamaşır makinesi, araba, cd player, elektrikli konserve açacağı alın. Sağlığınıza dikkat edin. Kollesterolünüzü düşük tutun ve kendinize diş sigortası yaptırın. İpotekle ev alın. İyi bir ev için çalışın. Arkadaşlarınızı seçin. Hobileriniz için ayrı giysiler ve uyumlu çanta kullanın. Doğru dürüst bir çatısı olan, üç odalı pahalı bir daire kiralayın. D.I.Y’e gidin ve Pazar sabahı orada ne işiniz olduğunu düşünün. Kanepenizde oturun, televizyonun beyninizi yıkamasına izin verin, ruhunuzu o salak yarışmalara satın ve bir şeyler tıkının. Tüm bunları yaptıktan sonra intihar edin. Sırf neslinizi devam ettirebilmek için… Ürettiğiniz o sersem bebelerin ortalığa işemesini izleyin. Geleceğinizi seçin. Hayatı seçin. Ama neden böyle bir şey yapayım ki? Ben hayatı seçmemeyi seçtim. Ben başka bir şey seçtim. Neden mi? Hiçbir nedeni yok''
***
Her şeyin sadesi güzel, kahvenin bile.. O yüzden bu hayatın da sadesi güzel bence..