Her kesin dilinden düşmeyen “nerede o eski bayramlar” cümlesindeki haklılık her bayram daha da hissettiriyor kendini…
Zamanın ve insanların değişmesi ve koronavirüs salgınının yaşanması, hayatımızdaki her şeyin değişmesine neden oldu. En fazla da değişimler kendini bayramlarda hissettiriyor.
“Nerede o eski bayramlar” derken sahi bizler değil mi zaten eskiyi değiştiren.
Eskiden bayramlar daha geniş alanlardan yaşanırdı. İnsanlar birbirleriyle daha çok zaman geçirirdi.
Şimdi ise bayramdan bayrama görüşüyoruz. Bu durum insanların aralardaki samimi duyguları da öldürüyor.
Şeker, para, el öpme, ziyaretler, küslüklerin ortadan kalkması için atılan adımlar mevzusu varken şimdi hem çekirdek aileye dönüş hem de şehirleşmeye dönüş bu değeri özletmeye başlattı.
Teknolojinin de bu durumda payı yok değil. Bırakın insanların kendi cümleleriyle mesaj atmasını, kopyala- yapıştır mesajlar kullanmaya başladık.
Bu sebepten dolayı işin duygusu ve ruhu iyice yok olmaya başladı.
Artık ‘O eski bayramları’ eski kuşaklardan dinlemeye başladık. Duygu, etkileşim, sosyalleşme, paylaşma, dertleşme, yani daha çok duygunun ve paylaşımın ön planda olduğu kavramlar onları zamanında yaşanırdı.
Yani kısacası bu değerleri; bayramları, kutlamaları ve özel günleri çağdaşlaşırken kaybettik.