Seçimlerde gördüğümüz kadarıyla her partinin konuşmacıları kendilerine özgü üslupları ile konuşmalarını köyde, kazada, ilde aynı tempoda yapmaya devam ediyorlar. Ben bu tempodaki siyasi konuşmaları onaylamak istemem..
***
Nasıl olmalı konuşmalar? Kendi seviyelerine göre değil, vatandaşların seviyelerine göre olmalı, yani vatandaş olmalı. Hani derler ya nabza göre şerbet vermek. Halkın görgü, bilgi, tahsil, kültür seviyeleri dikkate alınarak devam edilmeli..
***
Mesela bir Belediye Başkanı veya bir Millet Vekili adayını ele alalım. Hemen hemen hepsi de bir dalda üniversite mezunu. Tahsili, kültürü en yükseği. Karşısındakiler aynı düzeyde mi?
***
Başka ülkeleri pek bilemem ama bizim ülkemizde aynı düzeyde asla olamaz. Olsa mesele yok. Konuşmacılar köyde, kazada, ilde nerede olursa olsun, aynı kültür seviyesinde vatandaşları karşılarında bulamazlar. O vatandaşlar arasında ilk, orta, lise, üniversite hatta hiç okumayanlar da olabilir. Anlayış o oranda olur..
***
Konuşma nasıl olmalı? Vatandaşların bu seviyeleri ön plana alınarak olmalı. Seviyelerine göre konuşmasını bilen Vekil ve Belediye Başkanları amacına ulaşmış oluyor..
***
Başarılı olmanın sırrı da biraz da az ve özlü konuşarak olmalı. Bazı konuşmacılar kurulu zemberek gibi ağzı hiç durmuyor, saatlerce konuşup kafa şişirmiş oluyorlar. Ordu ilimizde de böyle boş dolu düzgün konuşan, konuşmacılar var ama şudur budur diyemem ki… Herkes kendini bilir o kadar.
***
Şimdi önümüzde çok önemli ve de çok yönlü seçimler var. Belediye Başkanı seçimleri, çok önemli ya…!
***
Kimin kime oy vereceğini bilemeyiz, bilinmez. Konuşmacılar bakalım bizim vatandaşlarımızı parti olarak ne kadar etkilemiş olacaklar?
***
Kim ne kadar nasıl konuşursa konuşsun, durum pek değişmez. Yine aynı tas aynı hamam. Yola devam eder. Köşe yazarlarının yazıları vatandaşı ne kadar etkiler? Vatandaşın kültür seviyesi ne kadarsa o kadar… O kültür de çoğunda yok…!
***
Durumun değişmesi için eğitiminde değişmesi gerekir. Ne olursa olsun hayırlısı olsun hayırlısı olsun diyelim ve bekleyelim. Ordu’da Başkan kim olacak? Ben olamam da…!