SALGIN SÜRECİNDE DİLENCİLİK ARTTI

Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgınından önce de Ordu'nun en büyük sorunlarından biri olan 'dilencilik' sorunu giderek büyüyor. Dilencilerin sayısının pandemi döneminde iyice artması ise dikkat çekti

Covid-19 salgını sürecinde vatandaşların en çok rahatsızlık duyduğu konulardan biri de dilenciler oldu. Cadde ve sokaklarda yürüyen, kafelerde oturan vatandaşların yanına sosyal mesafe kuralını hiçe sayarak yaklaşan ve para isteyen dilencilerin çoğunun ise maske ve eldiven takmadığı dikkatlerden kaçmadı. Bu süreçte dilencilerin kendilerine yaklaşarak, temas kurmalarından şikayetçi olduklarını belirten tepkili vatandaşlar, ''Yolda yürürken doğrudan dibimize kadar yaklaşıp para veya yiyecek istiyorlar. Çoğu maskesini çenesinin altına takıyor. Bazen de yok dememize rağmen elimize, kolumuza dokunarak tekrar ikna etmek için dil döküyorlar. Herkes koronavirüs korkusu yaşıyor. İnsanlar aile bireyleriyle, eşiyle dostuyla bile sosyal mesafe kurallarına uyarak, maskeyle muhabbet ederken bu dilencilerin böyle pervasızca ve maskesiz bir şekilde insanlara yaklaşması çok tehlikeli. Sabahtan akşama kadar caddede geziyorlar, gün içinde kaç kişiyle temas kurdukları, konuştukları belli değil. Bu son derece yanlış. Para vermeyince maske isteyenler de oluyor. Hem onların sağlığı hem de vatandaşların sağlığı açısından dilencilik olayına ciddi anlamda müdahale edilmesi gerekiyor. Üstelik çoğu çocuk. Yani neyin ne olduğunun farkında bile değiller. O dilenci çocuklardan birinde korona olsa bir günde kaç kişiye bulaştırır kim bilir. Bu işin şakası yok. Yetkililer bu dilencilik olayına artık bir çözüm bulsunlar. Caddenin başından sonuna kadar yürürken en az 2-3 dilenciyle karşılaşıyoruz'' dedi.   ''Dilenci sorunu acilen çözülmeli'' Dilenciler her gün dükkana gelip para istiyor ve çoğu pandemi kurallarını hiçe sayıyor diyen esnaflar, ''Pandemiden önce de dilencilik büyük bir sorunumuzdu ama bu dönemde dilenci sayısı iyice arttı. Çoğu pandemiyi fırsata çevirmiş. İşten atıldım, pandemi yardımı alamadım  gibi çeşitli bahaneler öne sürerek duygu sömürüsü yapıyorlar. Bazıları da buralı olmadıklarını, başka bir şehirden geldiklerini ve memlekete gidebilmek için yol parasının olmadığını söylüyor. Şehirdeki dilencilerin çoğu ise yabancı uyruklu. Onlar da yanlarında bebeklerini ve çocuklarını gezdirerek dileniyor. O çocuklara yazık değil mi? Biz bu dilenci sorunundan bıktık usandık artık yeter. Yetkililerin gereğini yaptığını biliyoruz. Birini alıp götürseler yarın başka bir dilenci çıkıp geliyor biliyoruz ama buna kalıcı bir çözüm bulmamız gerekiyor artık'' dedi.