Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

ADIGÜZEL’DEN SERT ELEŞTİRİ

Gündem (HABER MERKEZİ) - | 03.03.2023 - 09:26, Güncelleme: 03.03.2023 - 09:26 1582+ kez okundu.
 

ADIGÜZEL’DEN SERT ELEŞTİRİ

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada deprem bölgesinden gözlemlerini aktardı. Hükümeti sert bir şekilde eleştiren Adıgüzel, “susmayacağız, Susarsak bundan sonraki ölümlere ortak oluruz.” Şeklinde konuştu.
Adıgüzel’in konuşmasından satır başları şöyle: “Neymiş "Siyasetin zamanı değil."miş. Peki, ticaretin zamanı mı? Kızılay ticaret yapıyor. Patates stoklayan manava "vatan haini" diyenler depremde çadır stoklayıp milletin bağışladığı kanlar üzerinden ticaret yapan adamı da Kızılay’a başkan yapıyor, o da kebapçıyı konteyner imalat şirketinin müdürü yapıyor, Deniz Feneri davasından hüküm giymiş adamı Kızılay’ın genel müdürü yapıyor. İşte burada belgesi; bunlar Kızılay’ın sattığı kanların faturası. Kızılay senin bağışladığın kanı ürünlerine ayırıp 5 katı fiyata hastanelere satıyor, hastaneler de garip gurebadan fark ücreti alıyor. Spor Bakanı para musluğunun başında ya kulüplere ayar veriyor. Hükümet demek devlet demek değildir. Millet ona sussun buna sussun, çocukları ölürken de mi sussun? Susan bundan sonraki ölümlere ortak olur. Susmayacağız! Depremde binalar çöküyor fakat binası çökenler ödüllendiriliyor. İşte, Düzce'de görüyorsunuz, binası çöküp 8 üniversite öğrencisine, 20 vatandaşa mezar olan binanın müteahhidi önce AK PARTİ'li bir İstanbul İlçe Belediyesinde hem de imardan sorumlu yapılıyor, daha sonra Darülacezeye başkan, şimdi de Cumhurbaşkanı danışmanı yapılıyor. Merak ediyorum, Sayın Erdoğan bu arkadaşa ne danışabilir? Şimdi, bu ikiz depremde sorumlu olan birçok kişiyi de göreceksiniz, bir sonraki seçimlerde milletvekili, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi yapacaklar. Erdoğan zaten bu yüzden 1 yıl süre istiyor. 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’de 13 milyon bina kusurlu demiş. 5 yıl geçti… Halen 1 yıl istiyorsun 5 yıldır nerederdin? Halk adına ve kamu adına soruyorum: Geçen gün toplanan 100 milyarın üzerindeki paranın da nereye dağıtıldığını millet merak ediyor. Yine mi TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR, Sansar? Bunları da takip ediyoruz. Bir de Kültür ve Turizm Bakanı 100 milyon lira bağışlamış. Bütün deprem bölgesinde ilk yıkılan oteller; içlerinde yüzlerce çocuk, sporcu, turizm rehberi insan hayatını kaybetti. Bu otellere ruhsat verirken ve daha sonra da denetlemezken sen neredeydin? Şimdi, 100 milyon vermişsin ya, o verdiğin aslında o bir yardım gibi değil, bir kan parası gibidir. 1999 Gölcük depreminde de bir hekim olarak oradaydım. Şimdi oradan bir hatıramı anlatacağım: Gölcük'te depremin dördüncü günü bir ses duyuldu, bir kızcağız, ben de yardım ekibiyle beraber sağlık mensubu olarak göçüğe girdim. Orada kendisine ulaştık, ilk su verdik, sonra bir kahve istedi; kahve geldi, daha enkazın altından çıkmadan fincanı ters kapatarak bana dedi ki: "Bunu halama götür, buradan kurtulduğumda falıma baktıracağım. Bu depremde Antakya'da ise bir başka kadın enkazdan çıkarılır çıkarılmaz söylediği ilk cümle "Param yok, beni özel hastaneye götürmeyin." oldu. İşte iki deprem arasındaki fark bu. Birinde insanların ülke için göçük altında bile hâlâ umudu varken, bugün ise göçükten çıkarılan hayatını nasıl sürdüreceğini ve sağlık giderlerini nasıl karşılayacağını düşünüyor.” dedi. (Haber merkezi)
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada deprem bölgesinden gözlemlerini aktardı. Hükümeti sert bir şekilde eleştiren Adıgüzel, “susmayacağız, Susarsak bundan sonraki ölümlere ortak oluruz.” Şeklinde konuştu.

Adıgüzel’in konuşmasından satır başları şöyle: “Neymiş "Siyasetin zamanı değil."miş. Peki, ticaretin zamanı mı? Kızılay ticaret yapıyor. Patates stoklayan manava "vatan haini" diyenler depremde çadır stoklayıp milletin bağışladığı kanlar üzerinden ticaret yapan adamı da Kızılay’a başkan yapıyor, o da kebapçıyı konteyner imalat şirketinin müdürü yapıyor, Deniz Feneri davasından hüküm giymiş adamı Kızılay’ın genel müdürü yapıyor. İşte burada belgesi; bunlar Kızılay’ın sattığı kanların faturası. Kızılay senin bağışladığın kanı ürünlerine ayırıp 5 katı fiyata hastanelere satıyor, hastaneler de garip gurebadan fark ücreti alıyor. Spor Bakanı para musluğunun başında ya kulüplere ayar veriyor. Hükümet demek devlet demek değildir. Millet ona sussun buna sussun, çocukları ölürken de mi sussun? Susan bundan sonraki ölümlere ortak olur. Susmayacağız! Depremde binalar çöküyor fakat binası çökenler ödüllendiriliyor. İşte, Düzce'de görüyorsunuz, binası çöküp 8 üniversite öğrencisine, 20 vatandaşa mezar olan binanın müteahhidi önce AK PARTİ'li bir İstanbul İlçe Belediyesinde hem de imardan sorumlu yapılıyor, daha sonra Darülacezeye başkan, şimdi de Cumhurbaşkanı danışmanı yapılıyor. Merak ediyorum, Sayın Erdoğan bu arkadaşa ne danışabilir? Şimdi, bu ikiz depremde sorumlu olan birçok kişiyi de göreceksiniz, bir sonraki seçimlerde milletvekili, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi yapacaklar. Erdoğan zaten bu yüzden 1 yıl süre istiyor. 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’de 13 milyon bina kusurlu demiş. 5 yıl geçti… Halen 1 yıl istiyorsun 5 yıldır nerederdin? Halk adına ve kamu adına soruyorum: Geçen gün toplanan 100 milyarın üzerindeki paranın da nereye dağıtıldığını millet merak ediyor. Yine mi TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR, Sansar? Bunları da takip ediyoruz. Bir de Kültür ve Turizm Bakanı 100 milyon lira bağışlamış. Bütün deprem bölgesinde ilk yıkılan oteller; içlerinde yüzlerce çocuk, sporcu, turizm rehberi insan hayatını kaybetti. Bu otellere ruhsat verirken ve daha sonra da denetlemezken sen neredeydin? Şimdi, 100 milyon vermişsin ya, o verdiğin aslında o bir yardım gibi değil, bir kan parası gibidir. 1999 Gölcük depreminde de bir hekim olarak oradaydım. Şimdi oradan bir hatıramı anlatacağım: Gölcük'te depremin dördüncü günü bir ses duyuldu, bir kızcağız, ben de yardım ekibiyle beraber sağlık mensubu olarak göçüğe girdim. Orada kendisine ulaştık, ilk su verdik, sonra bir kahve istedi; kahve geldi, daha enkazın altından çıkmadan fincanı ters kapatarak bana dedi ki: "Bunu halama götür, buradan kurtulduğumda falıma baktıracağım. Bu depremde Antakya'da ise bir başka kadın enkazdan çıkarılır çıkarılmaz söylediği ilk cümle "Param yok, beni özel hastaneye götürmeyin." oldu. İşte iki deprem arasındaki fark bu. Birinde insanların ülke için göçük altında bile hâlâ umudu varken, bugün ise göçükten çıkarılan hayatını nasıl sürdüreceğini ve sağlık giderlerini nasıl karşılayacağını düşünüyor.” dedi. (Haber merkezi)

Ordu HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve afisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort

betine giriş betine giriş