DEPREMDEN ÖNCE HAZIR OLMALIYIZ
Gündem
(HABER MERKEZİ) - |
24.02.2023 - 09:31, Güncelleme:
24.02.2023 - 09:31 1633+ kez okundu.
DEPREMDEN ÖNCE HAZIR OLMALIYIZ
Karadeniz Teknikerler Federasyon Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Teknikerler Derneği Başkanı Musa Kıranlı, “Deprem olduktan sonra değil olmadan önce hazırlık yapmalıyız” dedi.
Kıranlı, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Deprem Bölgeleri Haritasına göre, yurdumuzun %92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Ülkemiz deprem kuşağında yer alması nedeniyle her daim depremle yüzleşmek zorundayız. Depremin ne zaman olacağı belli değil ama ne yapacağı bellidir. Bu korkunç afet sonrasında Ordu Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu olarak bizlerinde yürekleri yandı ve yaralarımız sarılıncaya dek yanmaya devam edecektir. Ankara genel merkez dahi Edirne’den Kars’a tüm tekniker derneklerimiz hassasiyet göstermişler ve bölgeye nitelikli insanlar ve enkaz çalışmalarında gerekli el ve iş aletleri ile bizzat müdahalede bulunmuşlardır. Asrın felaketi sonrasında hemen bölgeye giden Sayın Valimiz Tuncay Sonel ve Başkanımız bakanımız sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler ile Ünye belediye başkanımız sayın Hüseyin Tavlı başta olmak üzere tüm gönüllü kahramanlarımıza bizlere yaşattıkları gurur için minnettarız. Allahım hepinizden herkesten binlerce kez razı olsun. Yaşamlarını yitiren şu anda kırk binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir, Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar, enkaz altında olanlara da Allahtan yardım diliyorum. Maalesef yaşadığımız depremler sonrasında her kafadan bir ses çıkmakta ve her konuda çok bilen bir insan topluluğu olduğumuzdan bir bilgi kirliliği ortada dolaşmaktadır ki belki depremin olmasını önleyemeyiz. Elbette takdir Allah’ındır ancak alacağımız tedbir ve önlemler ile öncelikle can kayıplarını ve sonrasında mal kayıplarını önleyebiliriz.
Ayı yeniden keşfetmemize gerek yok, işin nasıl yapılacağının yolu yöntemi belli, yeter ki onlara harfiyen uyalım, uygulayalım ve gerekli denetimi yapalım. Yapılardaki tüm uygulamaların kamu (belediye) tarafından anında denetlenip raporlanması ve sorumlu imza ile yapıma müsaade edilmesi gerekir. Proje uygun mu? Kullanılan demir evsafa uygun mu? Usulüne uygun döşenmiş mi? Dökülen beton nitelikli mi? Beton Sulaması yapılıyor mu? Kalıp kaç günde sökülüyor? Yapı betonarme ise temelden başlayarak, katlar için döşenen ve dikilen kolon ve kiriş demirleri uygun mu, bunların bağlantıları normal mi? Tünel-kalıp sistemi ile yapılıyorsa radye temel için gerekli beton ve demir örme işlemleri usulüne uygun mu? Yapım aşamasının her kademesinde teknik elemanlar görevlendirilmeli ve yapılan işler denetlenip imza altına alınmalı. Kontrol mühendisleri, şantiye şefiyle birlikte inşaatın başında bulunup, gözlem yapıp numune almalı ve gerekli incelemeleri yaptırdıktan sonra, uygunsa imza atıp yapıma devam ettirmeli. Yapı sektörü, imar ve inşaa işlerinde mühendisler ve mimarlar ile birlikte mutlaka sahada işin başında tekniker bulundurmalıdır. Küçük bir inşaat da bile durum böyle olmalıdır. Mutlaka tekniker meslektaşlarımız yapı kontrollerinde sahada görevlendirilmelidir. Doğal olayları önleme, durdurma gibi gücümüz olmadığı gibi inatlaşmanın da lüzumu yoktur. Burada önemli olan yaşadığımız olaylardan aklımızı kullanarak ders ve önlem alabilmektir. Bir müsibet bin nasihattan iyidir derler büyüklerimiz. Çok basit gelebilir ama nasıl ki arabalarda ilk yardım çantası gibi şehirlerimizde ilk yardım depoları yapılmalı, deprem, savaş vb başka doğal afetlerde dayanıklı yapılar içinde aklınıza gelebilecek her türlü malzemeler ile donatılmalı, bu depolardaki malzemeleri kullanabilecek gönüllü listeleri oluşturulmalı ve eğitilmelidir. Tüm dünyanın kabul ettiği asrın en büyük felaketini yaşadık, acımız çok büyük. Ama sözün bittiği yerde değiliz; bu felaketten gerekli dersleri çıkaracağız. Belki söylenecek çok söz var ama şimdi söz söyleme inatlaşma zamanı değil. Sadece 11 ilimiz Güneydoğu bölgemiz değil tüm Türkiye olarak enkaz altındayız. Devletin tüm kurumları ile birlikte millet olarak deprem bölgesinde günlük yaşamı normale çevirmek için alt ve üstyapı sorunlarını çözmek için ne gerekiyorsa yapmak için bir aradayız” dedi.
(Haber merkezi)
Karadeniz Teknikerler Federasyon Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Teknikerler Derneği Başkanı Musa Kıranlı, “Deprem olduktan sonra değil olmadan önce hazırlık yapmalıyız” dedi.
Kıranlı, “Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Deprem Bölgeleri Haritasına göre, yurdumuzun %92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Ülkemiz deprem kuşağında yer alması nedeniyle her daim depremle yüzleşmek zorundayız. Depremin ne zaman olacağı belli değil ama ne yapacağı bellidir. Bu korkunç afet sonrasında Ordu Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu olarak bizlerinde yürekleri yandı ve yaralarımız sarılıncaya dek yanmaya devam edecektir. Ankara genel merkez dahi Edirne’den Kars’a tüm tekniker derneklerimiz hassasiyet göstermişler ve bölgeye nitelikli insanlar ve enkaz çalışmalarında gerekli el ve iş aletleri ile bizzat müdahalede bulunmuşlardır. Asrın felaketi sonrasında hemen bölgeye giden Sayın Valimiz Tuncay Sonel ve Başkanımız bakanımız sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler ile Ünye belediye başkanımız sayın Hüseyin Tavlı başta olmak üzere tüm gönüllü kahramanlarımıza bizlere yaşattıkları gurur için minnettarız. Allahım hepinizden herkesten binlerce kez razı olsun. Yaşamlarını yitiren şu anda kırk binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir, Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar, enkaz altında olanlara da Allahtan yardım diliyorum. Maalesef yaşadığımız depremler sonrasında her kafadan bir ses çıkmakta ve her konuda çok bilen bir insan topluluğu olduğumuzdan bir bilgi kirliliği ortada dolaşmaktadır ki belki depremin olmasını önleyemeyiz. Elbette takdir Allah’ındır ancak alacağımız tedbir ve önlemler ile öncelikle can kayıplarını ve sonrasında mal kayıplarını önleyebiliriz.
Ayı yeniden keşfetmemize gerek yok, işin nasıl yapılacağının yolu yöntemi belli, yeter ki onlara harfiyen uyalım, uygulayalım ve gerekli denetimi yapalım. Yapılardaki tüm uygulamaların kamu (belediye) tarafından anında denetlenip raporlanması ve sorumlu imza ile yapıma müsaade edilmesi gerekir. Proje uygun mu? Kullanılan demir evsafa uygun mu? Usulüne uygun döşenmiş mi? Dökülen beton nitelikli mi? Beton Sulaması yapılıyor mu? Kalıp kaç günde sökülüyor? Yapı betonarme ise temelden başlayarak, katlar için döşenen ve dikilen kolon ve kiriş demirleri uygun mu, bunların bağlantıları normal mi? Tünel-kalıp sistemi ile yapılıyorsa radye temel için gerekli beton ve demir örme işlemleri usulüne uygun mu? Yapım aşamasının her kademesinde teknik elemanlar görevlendirilmeli ve yapılan işler denetlenip imza altına alınmalı. Kontrol mühendisleri, şantiye şefiyle birlikte inşaatın başında bulunup, gözlem yapıp numune almalı ve gerekli incelemeleri yaptırdıktan sonra, uygunsa imza atıp yapıma devam ettirmeli. Yapı sektörü, imar ve inşaa işlerinde mühendisler ve mimarlar ile birlikte mutlaka sahada işin başında tekniker bulundurmalıdır. Küçük bir inşaat da bile durum böyle olmalıdır. Mutlaka tekniker meslektaşlarımız yapı kontrollerinde sahada görevlendirilmelidir. Doğal olayları önleme, durdurma gibi gücümüz olmadığı gibi inatlaşmanın da lüzumu yoktur. Burada önemli olan yaşadığımız olaylardan aklımızı kullanarak ders ve önlem alabilmektir. Bir müsibet bin nasihattan iyidir derler büyüklerimiz. Çok basit gelebilir ama nasıl ki arabalarda ilk yardım çantası gibi şehirlerimizde ilk yardım depoları yapılmalı, deprem, savaş vb başka doğal afetlerde dayanıklı yapılar içinde aklınıza gelebilecek her türlü malzemeler ile donatılmalı, bu depolardaki malzemeleri kullanabilecek gönüllü listeleri oluşturulmalı ve eğitilmelidir. Tüm dünyanın kabul ettiği asrın en büyük felaketini yaşadık, acımız çok büyük. Ama sözün bittiği yerde değiliz; bu felaketten gerekli dersleri çıkaracağız. Belki söylenecek çok söz var ama şimdi söz söyleme inatlaşma zamanı değil. Sadece 11 ilimiz Güneydoğu bölgemiz değil tüm Türkiye olarak enkaz altındayız. Devletin tüm kurumları ile birlikte millet olarak deprem bölgesinde günlük yaşamı normale çevirmek için alt ve üstyapı sorunlarını çözmek için ne gerekiyorsa yapmak için bir aradayız” dedi.
(Haber merkezi)
Ordu HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.