FINDIK İHRACATINDA DÜŞÜŞ ENDİŞELENDİRİYOR
Ekonomi
03.11.2020 - 09:41, Güncelleme:
26.04.2022 - 15:45 1955+ kez okundu.
FINDIK İHRACATINDA DÜŞÜŞ ENDİŞELENDİRİYOR
KFMİB’den yapılan açıklamada, ihracat sezonunun en hareketli olması gereken ilk iki ayında yaşanan düşük performansın endişe verici olduğu belirtildi.
Açıklamada, “1 Eylül 2020 ile 31 Ekim 2020 aralığında fındık ihracatımız, bir önceki yılın aynı aylarına göre, miktar bazında yüzde 41,06, döviz girdisi bazında ise yüzde 37,10 oranında ciddi düşüşler göstermektedir. Özellikle Ekim ayı ihracatımız, 2014’de yaşanan ve ürünün yarısının kaybolduğu ağır don olayı sonrası hariç, son 30 yılın en düşük düzeyinde gerçekleşmiştir” denildi.
Açıklamada, manipülatif haberlerin verdiği zarara da dikkat çekilerek şöyle denildi: “Bu çerçevede, özellikle Mayıs ayından itibaren çeşitli vesileler ile ifade ettiğimiz öngörü ve ikazlarımız ışığında, yaşadığımız son gelişmeleri tekrar değerlendirmek ihtiyacını duymaktayız. Öncelikle ülkemizde orta düzeyde gerçekleşen 2020 ürünü rekoltesi ve geçen yıl idrak edilen çok yüksek üretimden kalan devir ile, 2019/2020 sezonuna yakın bir ihracatı gerçekleştirecek miktarda toplam ürün mevcuttur. Türkiye'mizde orta büyüklükteki 2020 rekoltesinin aksine tüm rakip üretici ülkeler de (özellikle İtalya ve ABD de) rekor üretimler gerçekleşmiştir. Ülkemiz sektöründe yaşanmakta olan ve arz / talep dengesindeki nerede ise durma noktasındaki çok düşük arz düzeyi, bu rakip ülkeler tarafından fırsata dönüştürülmüş olup, hayal bile edemeyecekleri ihracat artışları seviyelerine ulaşmışlardır. Bu ilave elde ettikleri pay, kesinlikle Türk Fındığını global çaptaki pazarından eksilmiştir. Baştan beri endişeli olduğumuz ve sürekli dikkat çektiğimiz pandemi kaynaklı muhtemel iç ve dış talep düşüşünün ise tahminlerimizin de çok üzerinde gerçekleşeceğini üzülerek görmekteyiz. Bu krizin daha da ileri düzeyde ve uzun süreli olarak derinleşme ihtimali de maalesef mevcuttur. İhracatımızdaki düşüş trendinin bölge istihdamına olumsuz etkileri kısa sürede hissedilmeye başlanmış, bir çok fındık kırma ve modern işleme tesisleri kısmen üretimi durdurmuş veya ancak düşük kapasite ile çalışabilmektedirler. Fındık dışında ve kısmen de olsa çeşitli kategorilerde fındığa alternatif olabilecek (başta ABD Bademi) diğer tüm sert kabuklu meyvelerdeki yüksek rekolteler ve düşük fiyat seviyelerinin piyasalara önümüzdeki aylarda daha da fazla etkisini görebiliriz. Öncelikle ilgili tüm kesimler açıkça bilmelidirler ki; ülkemizde yaşadığımız ihracat düşüşünün ne Sn. Cumhurbaşkanımızın taktir ederek TMO’ya regülasyon görevi verdiği ve herkes tarafından büyük bir memnuniyet ile karşılanan fiyat ile ve ne de fiyatların bu gün ulaştığı seviye ile hiçbir ilgisi yoktur. Asıl sorun; iç ve dış alıcıları harekete geçirecek ve tekrar Türkiye’ye yönlendirecek bir arz istikrarının piyasada oluşamamasından kaynaklanmaktadır. Manüplatif haber ve yönlendirmeler sonucunda yaşadığımız mevcut durum öncelikle üreticilerimizin değil, spekülatörlerin ve rakip ülkelerin amaçlarına hizmet etmektedir. Maalesef akıp geçmekte olan zaman, yıllardır ihtiyaçları olan fındığı Türkiye dışından sağlayabilme hayali kuranların lehine işlemektedir. Salgın şartları ile çikolata, şekerleme vb. ilgili sektörlerde yaşanmakta olan kriz ve talep düşüşlerinin buna imkan tanıyacağını unutmamalıyız. Ancak tüm olumsuz şartlara rağmen önümüzdeki aylarda bu mevcut tablonun ülkemiz lehine değişeceği, Türk Fındık sektörünün bilinen gücü ve ihracatçılarımızın dünya çapındaki prestijlerinin bu sorunlarında üstesinden geleceğine dair umudumuzu ve çalışma azmimizi korumaya devam ediyoruz. " dedi.
KFMİB’den yapılan açıklamada, ihracat sezonunun en hareketli olması gereken ilk iki ayında yaşanan düşük performansın endişe verici olduğu belirtildi.
Açıklamada, “1 Eylül 2020 ile 31 Ekim 2020 aralığında fındık ihracatımız, bir önceki yılın aynı aylarına göre, miktar bazında yüzde 41,06, döviz girdisi bazında ise yüzde 37,10 oranında ciddi düşüşler göstermektedir. Özellikle Ekim ayı ihracatımız, 2014’de yaşanan ve ürünün yarısının kaybolduğu ağır don olayı sonrası hariç, son 30 yılın en düşük düzeyinde gerçekleşmiştir” denildi.
Açıklamada, manipülatif haberlerin verdiği zarara da dikkat çekilerek şöyle denildi: “Bu çerçevede, özellikle Mayıs ayından itibaren çeşitli vesileler ile ifade ettiğimiz öngörü ve ikazlarımız ışığında, yaşadığımız son gelişmeleri tekrar değerlendirmek ihtiyacını duymaktayız. Öncelikle ülkemizde orta düzeyde gerçekleşen 2020 ürünü rekoltesi ve geçen yıl idrak edilen çok yüksek üretimden kalan devir ile, 2019/2020 sezonuna yakın bir ihracatı gerçekleştirecek miktarda toplam ürün mevcuttur. Türkiye'mizde orta büyüklükteki 2020 rekoltesinin aksine tüm rakip üretici ülkeler de (özellikle İtalya ve ABD de) rekor üretimler gerçekleşmiştir. Ülkemiz sektöründe yaşanmakta olan ve arz / talep dengesindeki nerede ise durma noktasındaki çok düşük arz düzeyi, bu rakip ülkeler tarafından fırsata dönüştürülmüş olup, hayal bile edemeyecekleri ihracat artışları seviyelerine ulaşmışlardır. Bu ilave elde ettikleri pay, kesinlikle Türk Fındığını global çaptaki pazarından eksilmiştir. Baştan beri endişeli olduğumuz ve sürekli dikkat çektiğimiz pandemi kaynaklı muhtemel iç ve dış talep düşüşünün ise tahminlerimizin de çok üzerinde gerçekleşeceğini üzülerek görmekteyiz. Bu krizin daha da ileri düzeyde ve uzun süreli olarak derinleşme ihtimali de maalesef mevcuttur. İhracatımızdaki düşüş trendinin bölge istihdamına olumsuz etkileri kısa sürede hissedilmeye başlanmış, bir çok fındık kırma ve modern işleme tesisleri kısmen üretimi durdurmuş veya ancak düşük kapasite ile çalışabilmektedirler. Fındık dışında ve kısmen de olsa çeşitli kategorilerde fındığa alternatif olabilecek (başta ABD Bademi) diğer tüm sert kabuklu meyvelerdeki yüksek rekolteler ve düşük fiyat seviyelerinin piyasalara önümüzdeki aylarda daha da fazla etkisini görebiliriz. Öncelikle ilgili tüm kesimler açıkça bilmelidirler ki; ülkemizde yaşadığımız ihracat düşüşünün ne Sn. Cumhurbaşkanımızın taktir ederek TMO’ya regülasyon görevi verdiği ve herkes tarafından büyük bir memnuniyet ile karşılanan fiyat ile ve ne de fiyatların bu gün ulaştığı seviye ile hiçbir ilgisi yoktur. Asıl sorun; iç ve dış alıcıları harekete geçirecek ve tekrar Türkiye’ye yönlendirecek bir arz istikrarının piyasada oluşamamasından kaynaklanmaktadır. Manüplatif haber ve yönlendirmeler sonucunda yaşadığımız mevcut durum öncelikle üreticilerimizin değil, spekülatörlerin ve rakip ülkelerin amaçlarına hizmet etmektedir. Maalesef akıp geçmekte olan zaman, yıllardır ihtiyaçları olan fındığı Türkiye dışından sağlayabilme hayali kuranların lehine işlemektedir. Salgın şartları ile çikolata, şekerleme vb. ilgili sektörlerde yaşanmakta olan kriz ve talep düşüşlerinin buna imkan tanıyacağını unutmamalıyız. Ancak tüm olumsuz şartlara rağmen önümüzdeki aylarda bu mevcut tablonun ülkemiz lehine değişeceği, Türk Fındık sektörünün bilinen gücü ve ihracatçılarımızın dünya çapındaki prestijlerinin bu sorunlarında üstesinden geleceğine dair umudumuzu ve çalışma azmimizi korumaya devam ediyoruz. " dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.