GAZETEMİZİ ZİYARET EDEN DUYAR, YAPACAKLARINI TEK TEK ANLATTI
GAZETEMİZİ ZİYARET EDEN DUYAR, YAPACAKLARINI TEK TEK ANLATTI
Saadet Partisi (SP) Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Duyar, Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan Temiz ve beraberindekiler ile birlikte gazetemizi ziyaret ederek, önemli açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Duyar, çalışmaları ile ilgili şu ifadelere yer verdi; “Yönetimde önce ilkeler ve politikalar sonra projeler gelir. Bir yönetim, hem ranttan ve sermayeden yana hem de doğadan ve toplumdan yana olamaz. Ekolojik olmayan uygulamalar ekonomik de değildir. Tüm türlerin yaşam hakkını, ekosistemi, ekotonu, biyolojik çeşitliliği öncelemeyen politikalar gelecek nesillerin hakkını çalmaktır. Ne iklim değişikliğini ve küresel ısınmayı yok sayabiliriz ne de dere yatağını imara açanların selin felakete dönüşmesini iklim değişikliğiyle ilişkilendirmesini kabul ederiz. Deprem de ve sel de doğa olayıdır, asıl felaket bunları yok sayarak iş tutmaktır. Asıl felaket ekolojik döngüyü ve dengeyi hesaba katmamaktır. Denizin, derelerin ve göllerin kıyılarını imara açmak, betonla kaplamak su ve kara ekosistemleri arasındaki döngüye engel olmaktır. Kumsala beton döküp park yapmak belediyecilik değil yağma ve talandır. Kapalı kapılar ardında adrese teslim ihale veren bir kurumun halkın yararına çalıştığını kimse söyleyemez. Belediye yönetiminde şeffaflık esas olacaktır. Dijital denetime açık, gelir-giderin halk tarafından takip edilebildiği bir süreç işleteceğiz. Belediye meclisi halka kapatılmayacak, halk katılımı için gerekli önlemler alınacak ve meclis konuşmaları dijital ortamlardan da izlenebilecek. Ordu Büyükşehir rantın değil halkın belediyesi olacak. Söz, karar ve yetki halkındır. Belediye yönetiminde mahalle meclisleri, kadın meclisleri, gençlik meclisleri ve çocuk meclisleriyle katılımcı bir süreç işleyecek. Bütçeyi halk yapacak. Halkın parası yine halka dönecek. Her adımımız halkla birlikte halk için olacak. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde doğanın iki büyük gerçekliğine tanıklık ettik: Pandemi ve Deprem. Pandemi bize ‘evden çıkma’ derken deprem, ‘eve girme’ diyordu. Deprem ya da salgın felaket değildir; felaket, merkezi ve yerel yönetimlerin bu gerçeklikler yokmuş gibi hareket etmesidir. İhtiyacımız olan insanları istifleyeceğimiz beton bloklar değil, depreme dirençli, bahçeli, müstakil yapılaşmadır. Biz, birilerinin servet yığıp biriktirmesiyle değil dayanışma ve paylaşmayla şehrimizin gelişeceğine inanıyoruz. Bu yüzden ‘üreten ve yarışan’ değil "üreten ve paylaşan Ordu’ diyoruz. Şehrimizde atanamamış öğretmenlerin, üniversite mezunu işsizlerin, torununa harçlık veremeyen emeklilerin, açlık sınırında ve açlık sınırın altında bir maaşla çalışan işçilerin, yaşama dair umutlarını yitirmekte olan kadınların ve gençlerin, mutsuz anne babaların, kendilerini ötekileştirilmiş hisseden engellilerin, ürettiğinin karşılığını alamayan çiftçilerimizin, işleri küçülen esnafımızın durumunun farkındayız. Çare asfalt ve beton belediyeciliği değil, kamuyu gözeten istihdam oluşturan sosyal belediyeciliktir. Şehrin tarihi dokusu korunarak kimliksizleşmenin ve mekana dair hafızanın yitirilmesinin önüne geçeceğiz. Kültürel ve sanatsal aktivitelere destek vereceğiz. Tiyatro salonları, sinema, konservatuvar ve sanat atölyelerini yaygınlaştıracağız. Şiir dinletileri, imza günleri, resim sergileri, tiyatro gösterileri şehrimizin ayrılmaz aktiviteleri olacak. Sanata dair genç yetenekler desteklenecek. İnternete erişimin ücretsiz ve kesintisiz olduğu etüt merkezleri oluşturacağız. Şehir ve estetiği ayrılmaz bir bütün haline getireceğiz. Kırsal mahallelerin canlandırılması önceliklerimizdendir. Yaylalarımızın asfalt ve betona değil koyun ve kuzuya ihtiyacı var. Hayvancılık, tarım, balcılık, balıkçılık alanlarında belediyemiz üreticilere destek olacaktır. Kooperatifçilik desteklenecek, patent, paketleme ve pazarlama ile kırsal ekonomi canlandırılacaktır Endemik türler, biyolojik çeşitlilik korunacaktır. Spor alanları, semt sahaları, sosyal tesisler yaygınlaştırılacak, sportif etkinlikleri belirli bir gelir grubunun erişebildiği aktiviteler olmaktan çıkaracağız. Her branşta amatör spor kulüplerini destekleyeceğiz. Taraftar, kulüp ve şehir arasında aidiyet duygusunu artıracağız. Tüm inanç gruplarına ayrımsız bir şekilde hizmet götüreceğiz. Camilerin, cem evlerinin ve diğer mabetlerin bakım ve onarımında desteklerimizi eksik etmeyeceğiz. Toprağın üstü altından daha değerlidir. Sermaye gruplarının madencilik adı altında yaşam alanlarımızı siyanürle zehirlenmesine müsaade etmeyeceğiz. Şehir merkezlerini otomobil istilasından kurtaracağız. Toplu taşıma ve yayalaştırmayı artıracağız. Bisiklet kullanımını teşvik edeceğiz. Ordu'nun beton ve asfalt kaynaklı hafriyat sahasına dönüşmesine müsaade etmeyeceğiz. Ahşap ve taş işçiliğini teşvik edeceğiz. Yüz yılları devirecek meskenlerin üretilmesini planlayacağız. Tarım alanlarının imara açılmasına müsaade etmeyeceğiz. Ordu'da sanayiyi, ticareti geliştirecek, fuarları, panayırları, şenlikleri çoğaltacak organizasyonlara destek vereceğiz. Organik ürün pazarlarını, köy pazarlarını, semt pazarlarını yaygınlaştıracağız. Pazarcı esnafını destekleyeceğiz. Enerji verimliliğini artıracak önlemler alacağız. Fosil yakıt kullanımını azaltacağız. Güneşten, denizden, rüzgardan, toprağın ısısından yararlanarak kendi enerjisini kendi üreten yapılar oluşturacağız. AR-GE ve inovasyon çalışmalarına tam destek vereceğiz” dedi.
Haber: Orçun Uçar
Ordu HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.