BOĞULMA VAKALARINA DİKKAT
Gündem
(Haber: Emrah Gemicioğlu) - |
10.06.2024 - 16:45, Güncelleme:
10.06.2024 - 16:45 1368+ kez okundu.
BOĞULMA VAKALARINA DİKKAT
Yaz aylarında artan boğulma vakalarında can kaybının önüne geçmek için yapılan ilk müdahalenin hayat kurtardığını ifade eden Ordu Tabip Odası Başkanı Dr. Ömer Ufkun Yıldırım, suda boğulma vakalarına karşı alınabilecek ilk yardım önlemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Her geçen yıl suda boğulma vakalarının katlanarak artması sebebiyle uyarılarda bulunan Başkan Yıldırım, vatandaşları dikkatli olmaya davet etti. ‘Yapılan çalışmalarda en çok boğulma vakalarının 15 ile 19 yaş grubunda olduğu görülmektedir’ diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; ''Havuzda boğulanların yüzde 75’ ini 0-4 yaş aralığındaki çocuklar oluşturur. Erkeklerde, kadınlara göre 4 kat daha fazla suda boğulma vakası yaşanıyor. Alkol alımı sonrası denize girenlerde, epilepsi hastası olup, denizde nöbet geçirenlerde, kalp hastalığı, serebrovasküler atak yani beyin damar tıkanıklığı olan hastalarda ise aşırı efor nedeni ile yorulma, kas krampı, soğuğun indüklediği anafilaksi gibi etkenler insanların suda boğulma sebepleri arasında sayılabilir. Çoğu insan boğulma olayını sadece olay anında akciğerlere sıvı kaçmasından kaynaklandığını sanmaktadır. Asıl önemli mekanizma ise sıvı kaçmasına ek olarak, laringeal spazm yani solunum yollarının su yutmamak için kişinin elinde olmadan vücudun yaptığı refleks ile hava yollarının kapanması, akciğer refleksleri ve oksijensizliğe bağlı olarak gelişen kardiyak etkilerdir. Yani kalpte aniden oluşan ritim probleminden ani kalp durmasına kadar giden bir tablo sonucu suda boğulma gerçekleşmektedir'' dedi.
“Müdahaleyi yüzme bilen yapmalı”
Başkan Yıldırım; ''Yüzme bilmiyorsanız ve etrafınızda yüzme bilen birisi var ise kesinlikle su içerisindeki kurtarılma ihtiyacı olan kişiye ilk müdahaleyi yüzme bilen kişi etmelidir. Yüzme bilmeyen biri müdahale edene kadar ki süreçte kurtarılacak kişi sayısı bir iken, sonrasında iki kişi olma ihtimali çok yüksek. Bu durumda da büyük ihtimalle ilk kurtarılacak kişiye herkes odaklandığı için siz unutulan grupta olup boğulma ihtimaliniz çok daha yüksek olacaktır” dedi.
“Panik yapmayın”
‘Panik yapmadan ilk olarak hastanın kalbi ve solunumunun olup olmadığını tespit etmek lazım’ diyen Başkan Yıldırım; “Hızlıca yanına yaklaşıp omzundan hafifçe sallayarak, 'beni duyuyor musun, nasılsın?' şeklinde sormalıyız. Yanıt varsa rahat olalım, kişinin kalbi-solunumu durmamıştır. Hastamızı koma pozisyonu dediğimiz, hastayı sağ tarafına yatırıp, sol el baş altına konulur. Sol bacak ise dizden bükülür pozisyona alınır, sık aralıklarla bilinç durumu kontrol edilir. Ama her halükarda 112 aranıp en yakın hastaneye götürülmelidir. Yanıt yoksa olay yerinde kurtarıcı sayısı tek kişi ise önce 112 aranıp hızlıca olay yeri ve hasta anlatılır, sonra kalp masajına başlanır. Eğer iki ve daha fazla kişi varsa ortamda birisinin 112 aranması görevlendirilir ve zaman geçirmeden kalp masajına başlanır. Kalp masajı; kalbin duran hastaya sol el altta, sağ el üstte olacak şekilde sternum yani iman tahtasına konulur ve göğüs kafesi 5 santim ya da göğüs çapının 1/3 kadarı çöktürecek kadar derinlikte dakikada 110-120 olacak şekilde kısaca saniyede 2 kez uygulanır. Kurtarıcı tek kişi ise 30 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. Kurtarıcı 2 ve üzerinde ise 15 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. 30 kalp masajı 2 solunum temel yaşam desteği döngüsünden 5 kez yaptıktan sonra her seferinde nabız kontrolü yapılmalıdır. Nabız kontrolü ise maksimum 10 saniye olmalı ve kalp masajına olabildiğince ara verilmeden devam edilmelidir. Nabız varsa hasta derhal koma pozisyonuna alınmalıdır. Nabız yoksa temel yaşam desteği uygulamasına aralıksız devam edilmelidir. En az 30 dakikada olmak üzere hastanın boğulma süresi, ek hastalığı ve vücuttaki yanıta göre değişebilmektedir. Aralıksız temel yaşam desteği yapılmalıdır. Daha önce hiç kalp masajı yapmadım, sizce yapmalı mıyım derseniz kalbi ve solunumu duran hastalarda kalp masajına erken başlamak çok ama çok önemli. Müdahale yapılmayan bir hastada ilk 4 dakikada beyin hücrelerinde etkilenme başlıyor, 6. dakikada beyin hasarı olma ihtimali çok yüksek, 10. dakikadan sonra beyin hasarı yani bitkisel hayatta olma ihtimali yüzde 100’e yaklaşır. Hastanın kalbi suyun içinde durmuşsa, kurtarma süresini ve sağlık ekibinin gelmesi hesaba katılırsa 10 dakikayı geçme ihtimali çok yüksek. Bu sebeple erken ve aralıksız temel yaşam desteği uygulaması sadece hayat kurtarmaz, hayatın kalitesini de kurtarır. Bilinçli olmakta her zaman fayda var” dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu
Yaz aylarında artan boğulma vakalarında can kaybının önüne geçmek için yapılan ilk müdahalenin hayat kurtardığını ifade eden Ordu Tabip Odası Başkanı Dr. Ömer Ufkun Yıldırım, suda boğulma vakalarına karşı alınabilecek ilk yardım önlemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Her geçen yıl suda boğulma vakalarının katlanarak artması sebebiyle uyarılarda bulunan Başkan Yıldırım, vatandaşları dikkatli olmaya davet etti. ‘Yapılan çalışmalarda en çok boğulma vakalarının 15 ile 19 yaş grubunda olduğu görülmektedir’ diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; ''Havuzda boğulanların yüzde 75’ ini 0-4 yaş aralığındaki çocuklar oluşturur. Erkeklerde, kadınlara göre 4 kat daha fazla suda boğulma vakası yaşanıyor. Alkol alımı sonrası denize girenlerde, epilepsi hastası olup, denizde nöbet geçirenlerde, kalp hastalığı, serebrovasküler atak yani beyin damar tıkanıklığı olan hastalarda ise aşırı efor nedeni ile yorulma, kas krampı, soğuğun indüklediği anafilaksi gibi etkenler insanların suda boğulma sebepleri arasında sayılabilir. Çoğu insan boğulma olayını sadece olay anında akciğerlere sıvı kaçmasından kaynaklandığını sanmaktadır. Asıl önemli mekanizma ise sıvı kaçmasına ek olarak, laringeal spazm yani solunum yollarının su yutmamak için kişinin elinde olmadan vücudun yaptığı refleks ile hava yollarının kapanması, akciğer refleksleri ve oksijensizliğe bağlı olarak gelişen kardiyak etkilerdir. Yani kalpte aniden oluşan ritim probleminden ani kalp durmasına kadar giden bir tablo sonucu suda boğulma gerçekleşmektedir'' dedi.
“Müdahaleyi yüzme bilen yapmalı”
Başkan Yıldırım; ''Yüzme bilmiyorsanız ve etrafınızda yüzme bilen birisi var ise kesinlikle su içerisindeki kurtarılma ihtiyacı olan kişiye ilk müdahaleyi yüzme bilen kişi etmelidir. Yüzme bilmeyen biri müdahale edene kadar ki süreçte kurtarılacak kişi sayısı bir iken, sonrasında iki kişi olma ihtimali çok yüksek. Bu durumda da büyük ihtimalle ilk kurtarılacak kişiye herkes odaklandığı için siz unutulan grupta olup boğulma ihtimaliniz çok daha yüksek olacaktır” dedi.
“Panik yapmayın”
‘Panik yapmadan ilk olarak hastanın kalbi ve solunumunun olup olmadığını tespit etmek lazım’ diyen Başkan Yıldırım; “Hızlıca yanına yaklaşıp omzundan hafifçe sallayarak, 'beni duyuyor musun, nasılsın?' şeklinde sormalıyız. Yanıt varsa rahat olalım, kişinin kalbi-solunumu durmamıştır. Hastamızı koma pozisyonu dediğimiz, hastayı sağ tarafına yatırıp, sol el baş altına konulur. Sol bacak ise dizden bükülür pozisyona alınır, sık aralıklarla bilinç durumu kontrol edilir. Ama her halükarda 112 aranıp en yakın hastaneye götürülmelidir. Yanıt yoksa olay yerinde kurtarıcı sayısı tek kişi ise önce 112 aranıp hızlıca olay yeri ve hasta anlatılır, sonra kalp masajına başlanır. Eğer iki ve daha fazla kişi varsa ortamda birisinin 112 aranması görevlendirilir ve zaman geçirmeden kalp masajına başlanır. Kalp masajı; kalbin duran hastaya sol el altta, sağ el üstte olacak şekilde sternum yani iman tahtasına konulur ve göğüs kafesi 5 santim ya da göğüs çapının 1/3 kadarı çöktürecek kadar derinlikte dakikada 110-120 olacak şekilde kısaca saniyede 2 kez uygulanır. Kurtarıcı tek kişi ise 30 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. Kurtarıcı 2 ve üzerinde ise 15 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. 30 kalp masajı 2 solunum temel yaşam desteği döngüsünden 5 kez yaptıktan sonra her seferinde nabız kontrolü yapılmalıdır. Nabız kontrolü ise maksimum 10 saniye olmalı ve kalp masajına olabildiğince ara verilmeden devam edilmelidir. Nabız varsa hasta derhal koma pozisyonuna alınmalıdır. Nabız yoksa temel yaşam desteği uygulamasına aralıksız devam edilmelidir. En az 30 dakikada olmak üzere hastanın boğulma süresi, ek hastalığı ve vücuttaki yanıta göre değişebilmektedir. Aralıksız temel yaşam desteği yapılmalıdır. Daha önce hiç kalp masajı yapmadım, sizce yapmalı mıyım derseniz kalbi ve solunumu duran hastalarda kalp masajına erken başlamak çok ama çok önemli. Müdahale yapılmayan bir hastada ilk 4 dakikada beyin hücrelerinde etkilenme başlıyor, 6. dakikada beyin hasarı olma ihtimali çok yüksek, 10. dakikadan sonra beyin hasarı yani bitkisel hayatta olma ihtimali yüzde 100’e yaklaşır. Hastanın kalbi suyun içinde durmuşsa, kurtarma süresini ve sağlık ekibinin gelmesi hesaba katılırsa 10 dakikayı geçme ihtimali çok yüksek. Bu sebeple erken ve aralıksız temel yaşam desteği uygulaması sadece hayat kurtarmaz, hayatın kalitesini de kurtarır. Bilinçli olmakta her zaman fayda var” dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu
Ordu HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.