“3 Mayıs Türkçülük Günü bir bayram değildir. Milli şuurun ayaklanmasıdır” diyen Başkan Başaran, sözlerine şöyle devam etti; “Başarıyla bitmemiş, fakat milletin gözünü açarak o zamanki hükümetin içine sızan ihanet unsurlarını sindirmiştir. Bundan sonra 3 Mayıs Türkçülerin günüdür. Ona bir bayram diyemeyeceğiz. Çünkü yıllarla süren büyük ızdırabımız o gün başlamıştır. Ona bir matem demek de kabil değildir. Çünkü bunca sıkıntıların arasında bize büyük bir imtihan vermek, yürekliyle yüreksizi; er meydanında denemek, yahşı ile yamanı ayırmak fırsatını vermiştir. O güne kadar tehlikelerden gafil bir çocuk toyluğu ile yürüyen Türkçülük 3 Mayıs'ta gafletten ayrılmış, maskelerin arkasındaki iğrenç yüzleri görmüş, can düşmanlarını tanımış, dost sandığı hainleri ayırt etmiş, hayalin yumuşak bulutlarından gerçeğin sert topraklarına düşmüştür.Böyle sağlam bir sonuca varmak için çekilen bunca sıkıntılar boşa gitmiş sayılmaz. Bundan dolayı biz 3 Mayıs'a Türkçülerin Günü diyoruz! Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur”
Sözlerine devam eden Başaran; “Devrin iktidarı tarafından, milli kültüre ihanet noktasına getirilen tehlikeli gidişata karşı bir başkaldırıdır 3 Mayıs. Türkçülüğün şahlanış destanıdır. Bugün olduğu gibi, tarihin her döneminde Türkün ve Türklüğün ezeli ve ebedi düşmanları Türk'e kefen biçmeyi en büyük hedef olarak seçmişlerdir. Türk uyanık oldukça, milli kimliğine sahip çıktıkça, milli şuuru elden bırakmayıp, birbirine kenetlendikçe her sorunu çözeriz” dedi.