“Kültürümün Peşindeyim” projesinin amacının yurt dışında, yeni nesillerde kaybolmaya yüz tutan milli ve manevi değerlerin canlanması açısından önem arz ettiğini söyleyen Vali Seddar Yavuz, “Ordu, Türkiye’de 30 büyükşehirden bir tanesi. Allah bu şehre öylesine bir güzellik bahsetmiş ki, yeşille mavinin kucaklaştığı, denize paralel dağların olduğu, şelaleler, yaylalar, tarih, kültür her şey var. Diğer taraftan da Türklerin, Orta Asya’dan göç hareketleri ile birlikte geldiği Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerinden birisidir, Ordu şehri. Ordu, hem tarihi, hem doğal güzellikleri itibariyle nadide bir şehirdi” diye konuştu.
Vali Yavuz, konuşmasında “Biz, dünyadaki son evrensel ve emperyal imparatorluğun sahibi bir milletiz. Aziz Türk Milleti, dünya üzerinde büyük milletlerden biridir. Dün büyüktük, bugün de büyük olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Biz gücü ve iktidarı, insanlığın huzuru, mutluluğu ve adaleti için kullanan bir milletiz. Bugün de elde etmek istediğimiz güçle, tarihte olduğu gibi mazlumların, mağdurların hakkı gasp edilen dünya halklarının yanında olmak gibi bir düşüncemiz var. Türk kültür ve medeniyetinin en ana unsurlarından bir tanesi insandır. İnsan, yeryüzünde Allah’ın yarattığı en kutsal, en mükemmel varlıktır. O yüzden biz insanı etnistesi, inancı, felsefi düşüncesi ne olursa olsun sever, korur ve kollarız. Türk kültür ve medeniyetimizin en önemli unsurlarından bir tanesi de, adalettir. Bunları değerlendirdiğimizde, bugün yine dünyada nerede akan bir gözyaşı ve kan varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerek kendisi, gerek sivil toplum kuruluşları ile ordadır. Biz Arakan’da, Gazze’de, Bosna’da, Türki Cumhuriyetlerindeyiz. İnancı, düşüncesi ne olursa olsun bir mağdur varsa, biz o mağdurun yanında, onun haklarını koruma noktasında oluruz. Bunları söylerken kendi kültürümüzü, inancımızı muhafaza ederek, evrenseli yakalamak gibi bir derdimiz de var. Büyük milletlerin en önemli özellikleri, tarih sahnesinde var olabilmeleridir. Türk Milleti, 2100 yıllık medeniyet ve imparatorluklarıyla dünyada kendisinden söz ettiren bir millet ve medeniyettir. Bu anlamda kendimize özgüvenimizin gelmesi, bizim açımızdan fevkalade önemlidir. Kendinizi hiçbir medeniyet karşısında ezik, hiçbir zenginlik karşısında aciz hmemeniz için bunları söylüyorum. Biz, hiçbir toplumun önünde eğilebilecek, hiçbir toplumun yada medeniyetin karşısında eziklik hissedebilecek bir tarihe ve maziye sahip değiliz. O açıdan da özgüveni yüksek, kendine güvenen ve yarına umutla bakan bir nesil bir gençliği dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın çok önemsiyoruz” görüşlerine yer verdi.(AFİŞ)