TROL HEM DENİZİ HEM DE BALIKÇILARI BİTİRİYOR

Denizlerdeki yanlış ve bilinçsiz avcılığa dikkat çeken Başkan Yar, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi; “Her geçen gün daha da kötüye giden balıkçılık avcılığı bu sene palamut balığının bol olması sebebiyle bir nebze olsun balıkçıların yüzünü güldürdü. Her ne kadar palamut balığının bol olması balıkçıların yüzünü güldürse de palamut avcılığının son bulmasıyla balıkçılar yine kara kara düşünmeye başladı. Her zaman dediğimiz  gibi teknolojinin gelişmesine bağlı olarak balık avlayan tekneler ve donanımları kat kat arttı. Balık sıtoklama kapasitesi, balık bulucu cihazların geliştirilmesi, ağ boyutlarının büyümesi ve bir seferde avlanan balık miktarının katlanması aşırı avcılığı tetikleyen faktörler oldu. Haliyle balık avcılığında kota olmayışı bu aşırı avcılığada yardımcı oldu. Sanki deniz batıyor da balıkçı camiası batan geminin malları deyip denizlerimizi talan ediyor. Habuki talan ettikleri kendi çocuklarının gelecekleri” dedi.   “Her şeyi bitiriyor”   Denizlerdeki en büyük tehlikenin orta su trolü olduğuna dikkat çeken Başkan Yar, sözlerine şöyle devam etti; “Denizlerdeki  gelmiş geçmiş en tehlikeli avcılık türü orta su trolüdür. Orta su trolü, adından da  anlaşılacağı gibi deniz ile yüzey arasında yapılan bir avcılık şekli olup, denizin ana yemi olan çaça balığı avlanır. Çaça balığının avcılığı denizlerimiz için son derece tehlike arz etmektedir. Sebebi ise çaça bütün balıkların ana yemidir ve kesinlikle avlanmaması gerekmektedir. Buna paralel olarak orta su trolü kesinlikle deniz dibinde kullanılmamalıdır. Ama gelin görün ki orta su trolü adı altındaki bütün balıkçı tekneleri hem deniz dibinde avlanırken hem de kıyı yasağını ihlal ediyorlar. Çinekop akınının olduğu bu dönemde sığ sulardan göç yollarını takip eden çinekop, lüfer, kalkan gibi balıkların  orta su trolünde bulunmaması gerekirken, tonlarca balık avladığı görülmektedir. Gırgır tekneleri metre yükseklik yasağına neden uymuyor? Bir de bunlar yetmiyormuş gibi ağlarının iyi avlanması için yani deniz dibine hızlı inmesi için ağlarına kilolarca ağırlık bağlıyorlar, ne yazık ki bu avcılığı da İğneada, İstanbul Boğazı, Şile arasında alenen ve bizzat sahil güvenlik ve su ürünlerinin alanlarında  serbestçe yapmaları vahim bir durumdur. Ayrıca bir o kadar da düşündürücüdür” dedi.    “Küçük balıkçıları bitirdiler”   Cümlelerine devam eden Başkan Yar, şu ifadelere yer verdi; “Orta su trolünün denizlerimize verdiği zarar ne yazık ki 12 metre altı küçük balıkçıları bitirdi. 12 metre  altı balıkçılar en fazla sahilden 5 mil açıkta avlanabilmektedir. Orta su trolü sıfır noktasından yasak olan sınırlar içerisinde yasak olan derinlikte avlandığından ve küçük balıkçıların av sahası denizin dibi olduğundan dolayı binlerce küçük balıkçının ekmeğini ellerinden alarak,  aileleriyle birlikte nerdeyse binlerce insanı  mağdur ettiler” dedi. Başkan Yar; “Artık biz küçük balıkçılar denizden silindik ve sıra orta boy gırgırlara geldi. Onlar da bu adaletsiz avcılıktan nasiplerini almaya başladılar. Haklı olarak bize yasak olan yerlerde biz çalışmazken orta su trolünün mevzuatında bile olmayan yerde nasıl çalışırlar? Hem de alenen. Artık bu gidişe dur denilmelidir ve her zaman dediğimiz gibi kişilere değil kitlelere hizmet eden yetkililer istiyoruz” dedi.   Haber: Emrah Gemicioğlu