Torun; “İçinde bulunduğumuz mevsim fındık mevsimi hepimiz bir yılın beklentisini şu anda bahçelerden hasat ederek almaya çalışıyoruz. Ve bu elde ettiğimiz fındıkla da belki bir yıllık geçimimizi sağlayacağız. Çocuğumuzu okula göndereceğiz. Belki çocuğumuzu evlendireceğiz. Borçlarımızı kapatmaya çalışacağız. Ama hani derler ya Perşembe'nin gelişi Çarşamba’dan belliydi. Biz aylardır fındıkla ilgili geleceğimiz bu süreci anlatmaya çalışmıştık. İktidarı da uyarmaya çalıştık. Her anlamda mecliste Ordu'da. Sayın Genel Başkanımız geldi, miting yaptı Giresun'da, il başkanlarımız, milletvekillerimiz Ordu, Giresun, Trabzon'da bununla ilgili açıklamaları yaptık. Gerekli uyarılarımızı yaptık ama maalesef bu iktidar bütün uyarılarımıza kulak tıkadı ve üreticiyi kendi kaderiyle baş başa bıraktı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Değerli arkadaşlar başkanımın da ifade ettiği gibi seçim zamanı geliyorsunuz pembe vaatlerde bulunuyorsunuz. Vatandaşımızın iradesini oyunu alıyorsunuz. Ondan sonra da sırtınızı dönüyorsunuz. Ama yapılacak ilk seçimde göreceksiniz o sırtınızı dönmenin bedelini bu vatandaşımız size ağır ödeteceğiz. Ağır bir şekilde bu sandıktan mağlup olarak çıkacaksınız. Değerli konuklar, değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar bakın şimdi fındıkla ilgili burada saatlerce konuşabiliriz. Ama geçmişte Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla kurulan Fiskobirlik geçtiğimiz yıllara kadar gerçekten üreticinin yanında olan, piyasayı regüleden, piyasada bir denge sağlayan, üreticiyi koruyan bir birlikti. Ama şimdi öyle bir hale geldi ki tüccarı koruyor, tüccarla birlikte hareket ediyor. Bu kabul edilemez bir şey yani siz TMO'nun verdiği rakamı bile vermiyorsunuz. 115 lira fiyat açıklıyorsunuz. Sonra da bunun savunmasına gidiyorsunuz. Üstelik sahte bir evrakla ben 137 liraya alıyorum diyorsunuz. Bakıyoruz kim bu? Kamuda çalışan biri 900 küsür kilo fındık gösteriliyor. 1000 küsür kilo fındık verilmiş. Bunu bari yapmayın. Yapmayın bunu. İnsanımızla alay etmeyin. Yani tüccar fiyatını Fiskobirlik’in açıklaması doğru bulmamız mümkün mü? Bu fiyatı bir an önce revize edip Fiskobirlik’ten en azından 130 bin liranın üzerinde bir açıklama bekliyoruz. Sayın Lütfi Bayraktar'la telefonla görüştük bu konuyu ve üreticinin sesini kendisine de ilettik. Bu konuda daha duyarlı ve tanışın yanında üreticinin yanında olmasını talep ettik. Önümüzdeki günlerde de bu talebimizin karşılığını bekliyoruz. Eğer ola ki yapılmazsa eleştirilerimizin dozu da artacak. Kendisi de olan tavrımız da değişecek. Bunu da tekrar ifade etmek istiyorum. Sayın Başkanımın da az önce söylediği gibi Ordu-Giresun Havalimanı bu bölge için gerçekten çok önemli. Hep sıralamalara baktığımızda hani birçok havaalanıyla kıyaslandığında nüfusu bizden çok çok fazla olan en fizibil en fazla uçağın kalktığı havaalanı. Siz bu havaalanını hangi halkla hizmet ederek Eylül ayından itibaren 50 günlük işte pistle ilgili çalışmalar alıyorsunuz. Ya sizde hiç planlama yok mu? Bu bölgeyi, bu bölgeyi tanımıyor musunuz? Bilmiyor musunuz? Eylül ayında insanlar çocuğunu okula götürecek memursa işçi ise çalıştığı yere gidecek en hareketli olan ayda siz tutuyorsunuz havaalanını 50 gün ben burada bakım yapacağım, ben burada ilave tesis yapacağım diye kapatıyorsunuz. Bu bilgisizliklik akılsızlıklıktır. Ha bir başka akılsızlık da bunu neye göre hesapladınız? Bakıyoruz günlük en fazla on iki saat yani yirmi dört saat çalışılmış olsa yirmi beş günde bitiyor. Yirmi beş günde bitirilmesi mümkün. Bunu niye yapmıyorsunuz? Müteahhitti korumak için yapmıyorsunuz. Aslında aslında 25 günde bitecek bir işti. Ama gittiniz müteahhit üst düzeylerine görüştü, elli güne çıkardı. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun, yazıklar olsun. Takip ediyoruz bu konuyu bir an önce havalanının en kısa sürede tamiratsa, onarımsa, ek tesisle yapılmasının takipçisi olacağız. 50 gün bir havalanı kapatmak ne demek? En hareketli, en ihtiyacımız olduğu dönemde bu Ordu ve Giresun halkına, bu bölge halkına olan hakarettir. Bunu da kabul etmemiz mümkün değil.”dedi.