TERSİNE GÖÇÜ BAŞLATMAK İSTİYORUZ

Tarımsal üretimde genç nüfusun köylerde istihdam edilmesi özellikle sürdürülebilir tarım adına son derece önem arz ediyor diyen Yılmaz, ''Biz de gençlerimizi köyde tutacak projelere öncelik veriyoruz'' dedi. Sözlerini sürdüren Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; ''Bu konuda gerek bakanlığımızın 2006 ve 2018 yılları arasında uygulamış olduğu genç çiftçi projesi kapsamında 689 çiftçimize çeşitli konularda proje uygulamak suretiyle kırsalda, köylerinde doğup büyüdükleri yerde kalmalarını ve burada tarımsal üretim yapmalarını teşvik ettik. Tabii bu projede çok güzel netice aldığımız işletmelerimiz var. Bugün 5 tane büyükbaş verip 15-20 büyükbaşa çıkaran hatta 30 büyükbaşa çıkaran çiftçimiz var. 40 tane koyun alıp bugün 150 koyuna çıkaran üreticilerimiz de var. Bitkisel üretim konularında da verdiğimiz projelerle başarılı bir şekilde proje yürütenler var. Tabii sayıları az da olsa istediğimiz neticeyi alamadığımız üreticilerimiz de var. Bu projeler bizim için önemli. Biz bir yandan bölgemizin ana ürünü olan fındığın verimini, kalitesini artırarak insanları bu birim alandan daha yüksek verim almak suretiyle köylerinde kalmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü siz arazinizden istediğiniz geliri elde edemezseniz, orada doymazsanız orada kalmak da istemezseniz. Karnınızı doyuracağınız, geçiminizi sağlayacağınız bir yere göç etmek istersiniz.Bu gayet doğal bir şey. Bu kapsamda köyde üreticimiz, çiftçimiz geçinemiyorsa eğer tabii buna çocukların okul durumu, sağlık durumu gibi benzer şeyler de eklenince bir de köyde geçinemiyorsanız, toprağınızda doyamıyorsanız,  büyük şehirlere göç başlıyor. Biz bunu önlemek ve tersine göçü başlatmak istiyoruz. Bundan sonraki dönemde bu dönüşlerin daha da artacağını düşünüyorum'' dedi.    Büyük şehirlerde şartlar zorlaştı Yılmaz; ''Büyükşehirlerde artık şartlar çok daha zorlaştı. İnsanlar artık kendi köyündeki  toprağını ekip biçmek suretiyle elde edecekleri ürünlerle bir şekilde geçimini sağlayabilecek. Büyük şehirlerde hayat daha zor. Eskisi gibi değil, iş bulmak çok zor. O yüzden kırsala bir şekilde dönüşün olacağını düşünüyoruz. Biz de bunu hızlandırmak için ne yapıyoruz; Mesela bizim burada şu an Ordu Büyükşehir Belediyemizin uyguladığı projelerimiz var. Çok ciddi projeler uyguluyoruz gerçekten, istihdam yaratan projeler. Başlık olarak değinirsek; koyunculuk projesi, kaz yetiştiriciliği projesi, seracılık projesi gibi. Sebze yetiştiriciliğinin geliştirilmesine yönelik proje uygulamıştık geçmişte. Tabii bu noktada büyükşehir belediyemiz ciddi kaynaklar ayırdı ve bu imkanı sundu. Ben onlara yeniden teşekkür ediyorum yeri gelmişken. Aynı şekilde bu çalışmalar şu anda devam ediyor. Yani sürekli temas halindeyiz; Büyükşehir belediyemizle, başkanımızla, ilgili birimdeki arkadaşlarımızla sürekli görüşüyoruz. Bu şehirde istihdam yaratacak, bu şehirde üreticiyi doğup büyüdüğü topraklarında tutacak, kırsalda tutacak ne varsa o konularda çalışma yürütmeye devam ediyoruz'' dedi.  Kivi yetiştiriciliği  çok önemli Yılmaz; ''Diğer bir konu ise DOKAP'tan da sürekli proje sunmak. Mesela kivi yetiştiriciliği çok önemli. 2019'un son döneminde 100 dekarlık yeni bahçeler oluşturduk. Şimdi üreticilerimizin varsa bir 10 dönüm fındığı, yanına bir iki dönüm de kivi yapıyor. İki dönümde 6 ton kivi ürünü demek. 6 ton kivi kilosu 4 liradan satılsa 24 bin lira demek. Yani ciddi bir getiri demek. Biz bunları hep değerlendirmek istiyoruz. Fındığın yanına ek gelir sağlamak suretiyle, fındığın yanına onlara ek gelir sağlamak ve üreticilerimizi köyünde kalmasına teşvik etmeye çalışıyoruz'' dedi.   Mantar yetiştiriciliği artıyor Bu noktada yine yaptığınız çalışmalardan birisi de kültür mantarı yetiştiriciliğini teşvik ettik diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti; ''100 metrekare bir alandan yaklaşık 1 yılda 10 ton ürün alabiliyorsunuz. Kültür mantarının yanı sıra istiridye mantarı da yetiştiriliyor. 100 metrekarede 10 ton ürünü kilosu 10 liradan satsanız 100 bin lira getiri sağlıyor. İstanbul'dan 18 kişilik bir aile de bu mantar yetiştiriciliği konusunda proje uygulamak suretiyle Ordu'ya dönüş yaptı'' dedi.   2020'de yeni projeler Yılmaz; ''Bir diğer konu ise; ahududu, böğürtlen, mavi yemiş ve Trabzon hurması. Bu konularla ilgili de projelerimiz var. DOKAP'tan 50 tane sera dağıtımı yapacağız bu sene. Seracılığı teşvik ediyoruz. Üreticilerimizin ürünlerini çeşitlendirmek istiyoruz. Bir üründen verim alamazsa yetiştirdiği diğer üründen verim alsın istiyoruz. Bu kapsamda bakanlığımızın kaynaklarını kullanarak oradan bir şeyler temin etmeye çalışıyoruz. Üreticilerin köyde kendi yetiştirdikleri ürünlerden, onları işleyen tesisler kurup o şekilde ürettikleri ürünlerin ekonomiye değer katacak, değer kazandıracak bir hale dönüştürmeye çalışıyoruz. Mesela; reçel, pekmez ve marmelat şu an onları yapacakları tesisleri  oluşturuyoruz. Böylece insanları köyünde tutmaya çalışıyoruz. Bu konudaki çalışmalar da bundan sonra daha da artacak ve inşallah çok güzel şeyler olacak bunu hep beraber göreceğiz'' dedi.  Haber: Emrah Gemicioğlu