SONU YOKMUŞ GİBİ AVLANIYORLAR

Karadeniz’deki hamsi popülasyonu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Perşembe ilçesi Kovanlı ve Okçulu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Murat Yar, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi; “Geçen seneye göre bu sene palamut balığının yok denecek kadar az olması gırgır balıkçılığını sezon başı itibariyle hamsi avcılığına yönlendirdi ama hamsi de şu an palamut gibi yok satıyor. İlk olarak Marmara Bölgesi’nde uç gösteren hamsi balığını avlamak isteyen Karadeniz’deki gırgırlar da dahil bütün balıkçı tekneleri Marmara Bölgesi’ne akın ederek hamsi avcılığına dahil oldular. Başta Gürpınar Balık Hali dahil bütün Marmara Bölgesi’nde denetimlerin sıkı olması ve de bu bölgede dökme diye tabir edilen ambar avcılığının yasak olması gerekir. Ayrıca küçük boyuttaki hamsilerin yem fabrikalarına gönderilmeleri de büyük ölçüde engellenmiş oldu. Son günlerde ise Karadeniz Bölgesin’de de hamsi çok az çıkıyor. Bu kapsamda kötü niyetli yasa tanımaz bir gurup her yıl olduğu gibi yasal olmayan küçük boyuttaki hamsileri avlayarak gayrimeşru yollardan yem fabrikalarına gönderiyorlar” dedi.   “Cezalar ağır olmalı”   Sözlerine devam eden Başkan Yar, şu ifadelere yer verdi; “Ne yazık ki denetimler  yetersiz ve cezalar caydırıcı değil. Karadeniz'e bir an önce sahip çıkılması gerekmektedir. Halbu ki gırgır balıkçısı usulsüz olan bu avcılığı yaparak kendi bindiği dalı kesiyor. Bu yanlış yapılan avcılıktan diğer etkilenlerin başında ise küçük ölçekli balıkçılar geliyor. Geçimini kıyı avcılığı yaparak sağlayan küçük ölçekli balıkçıların avladıkları balıkların ana yemi olan ince hamsinin hunharca avlanıp yem yapılmasına karşılık yem bulamayan diğer av balıkları göçe zorlanıyor. Bu da küçük balıkçının mağdur olması ve ailesine bakamaması demek oluyor. Artık taşın altına herkesin elini koyması gerekiyor. Özellikle kooperatif başkanları sorumlu oldukları üyelerinin haklarını korumak için bu haksızlığa dur demeleri gerekmektedir. Bütün herkesi özellikle Karadeniz halkını duyarlı olmaya davet ediyorum ve ince balık tutma,  tutturma, satma, sattırma sloganıyla birlik olmayı ümit ediyorum” dedi. Sözlerine devam eden Başkan Yar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bunun başlıca sebepleri aşırı ve bilinçsiz avcılık yapılmasıdır. Çünkü balıkçılar küçük balıkları bilerek ve isteyerek avlamaktalar. Aşırı avcılık sebebiyle azalan balık türleri, bir de bunlar yetmiyormuş gibi av balıklarının ana yemi olan Çaça’nın da avlanması ve balık unu ve yemi sektöründe kullanılmasıdır. Ayrıca HES’lerin de çoğalması denizlerimizde yem kıtlığı meydana getirmektedir ve buna bağlı olarak yeterli derecede beslenemeyip çoğalamayan av balıkları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Zaten az ve küçük olan bu balık sürüleri ne yazık ki büyük balıkçı kayıkları tarafından avlanarak satışa sunulmaktadır. Tabi ki boyları tutmayan yani avlanması yasak olan bu balık türleri malesef yetkililer tarafından gözardı ediliyor. Buna gerekçe olarak ise bu balıkları avlayan büyük balıkçı teknesi sahiplerinin ‘aç mı kalacağız’ ifadeleridir. Önceden hedefleri hep daha fazlasını avlamak olan bu zihniyet şimdi aç kalmamak için uğraşıyor. Denizden geçimini sağlayan binlerce küçük balıkçıyı aç bıraktığının farkındadır” dedi.   “Balıklar buradan kaçıyor”   Başkan Yar, şu ifadelere yer verdi; “Karadeniz’in artık büyük balıkçı kayıklarını, çok derin gırgır ağlarını, çok gelişmiş balık bulucu sonarları  artık kaldıramıyorum, bana ağır geliyor diye haykırışını duymazdan geldiler. Hala daha duymazdan geliyorlar. Karadeniz'in incisi olan hamsi balığını bilinçsiz bir şekilde avlaya avlaya Abhazya’ya kadar kaçırdılar. Bir de oraya yem fabrikası açarak adeta hamsinin çamurunu çıkartıyorlar. 3-5 kişi kesesini dolduruyor ama burada küçük balıkçısından tutun da tezgahında balık satan herkes zarar etmektedir, buna devlet ekonomisi de dahil. Daha düne kadar kıyılarında eksik olmayan Karadeniz'in sembolü hamsi balığı ne oldu da Abhazya’ya kaçtı? Artık ülkemizde balık boy yasaklarına uyulmuyor. Neden yasak av sahası yasağına uyulmuyor, neden ağ derinliği yasağına uyulmuyor, neden artan su trolü 24 metre yasağına uyulmuyor, neden kıyıdan 24 metre derinlik yasağına uyulmuyor? İğne Ada’dan Hopa arası adeta bir bölgesel yönetime girmiş olan Karadeniz kıyı şeridini devletimiz ne zaman kurtaracak? Yoksa gelecek nesiller Karadeniz’in sembolü olan hamsiyi sofralarında hiç tüketemeyecek. Yasaklar uygulanacaksa herkese  uygulanmalı, sadece küçük balıkçılara değil. Denizlerimizi adeta bir sülük gibi büyük küçük demeden emen ensesi kalın insanlara da uygulansın. Zira denizlerde soykırım yapan onlar ne yazik ki. Hala yapmaya da devam ediyorlar” dedi. Bu konuda taşın altına elimizi değil tüm vücudumuzu koymamız gerekir. Sadece boyu tutmayan balıkları avlamak, yasak olan yerde trol çekmemek, kıyıdan 24 metre yasağına uymak, orta su trolünü dipten 24 metre yüzeyde çekmek, gırgır ağ derinliklerinin yasal olan 90 değnekten fazla olmamasıdır. Bu kurallara uyulursa Karadenizimiz eski bol günlerine geri dönecektir. Bu yüzden gereken neyse hemen yapılmalıdır” dedi.   Haber: Emrah Gemicioğlu