ŞAHİN, ADAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI

Şahin, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Ourla hizmet ettiğim Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’ndan ayrılarak partimin milletvekili adaylığına aday olmaktır. Ordu’nun Yemişli Köyü’nden yola çıkıp da bugünlere ulaşmama imkan sağlayan Cumhuriyetimizi ve Cumhuriyet Halk Partimizi kuran yüce önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun yol arkadaşlarına minnetlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Kurucu liderimizi özlemle ve rahmetle anıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi yüzyıllık geçmiş demektir, yüzlerce yıllık da gelecektir. Partime ve partime gönül veren herkese teşekkür ediyorum. 30 yılı aşkın süredir üyesi olduğum, her kademesinde sadece evlatlarımızın geleceği için, şevkle ve arzuyla çalıştığım partimin vereceği her türlü görev benim için bir onurdur, başımın üstündedir. Cumhuriyet Halk Partisinin il başkanlığı şahsım adına en üst seviyede bir görev ve mutluluktur. Şimdi ise; CHP milletvekilliğine aday adaylığımı açıklıyorum ve desteğinize talibim. Bugüne kadar benimle yol yürüyen ve benimle yürümeye devam edeceğini bildiğim değerli yönetim kuruluma, ilçe başkanlarıma, tüm yöneticilerimize, kadın ve gençlik kollarımıza, partililerimize ve parti dostlarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikte yürüyoruz. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğumda ve genç bir avukat olarak hayata katıldığımda bana aidiyet duygusunu sağlayan bu parti idi. Herkese kucak açan Cumhuriyet Halk Partisi bana da kucak açtı. 1987 yılı idi, partide çay taşıdığımı, ilçe binasını temizlediğimi bilirim. Bu parti bana 1989 da partimin en genç meclis üyesi olma onurunu yaşattı. Sonrasında ilçe yönetimlerinde çalıştım, il yönetim kurulu üyeliği yaptım. 2009 yılı idi merkez ilçe başkanı oldum. 2015 yılından bugüne kadar da il başkanlığı yaptım. Her zaman her kademede çalışmaktan hem keyif aldım hem de onur duydum. Tam 35 senedir partimin hizmetindeyim. Ülkemizin içinde bulunduğu durum malum. Ülkemizde çalışan insanların %70 i asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Bu kadar zengin bir ülke önce orta gelir tuzağına sonra da asgari ücret tuzağına sürüklenmiştir. Bugün asgari ücreti arttırmakla övünen aklı evveller alım gücünün neredeyse ortadan kalktığını söyleyemiyorlar bile. Bugün alış veriş için markete gidip de acaba seçtiklerimin tümünü alabilecek miyim diye düşünmeyeniniz var mı? Ülkemiz artık yangın yerine dönmüştür, iktidar sahiplerince gizlenmeye çalışılan büyük bir ekonomik kriz vardır. Ancak muktedirler hiçbir ekonomik sıkıntı yokmuş gibi yandaş kanalları aracılığıyla güllük gülistanlık bir tablo çizmektedirler. Bu şatafatlı tabloya en güzel cevabı Sayın Genel Başkanımız Erzurum grup toplantısında verdi. Ne demişti;” Hesaba bakirem hac farz olmuş, cüzdana bakirem zekata muhtacız”. Bugün iktidarda olan bu anlayış artık ülkeyi yönetemez hale gelmiştir. Unutulmamalıdır ki sorunun kaynağı olanlar çözümün bir parçası olamazlar. Bugün ülkemizde yargıya güven noktasında neredeyse sınıfta kaldık. Hukuka güven endeksinde Afrika ülkelerinin bile gerisine düştük. Bildiğiniz gibi yargıdan çıkan kararlar toplumun vicdanında karşılık bulmuyorsa adalet gerçekleşmemiş demektir. Dün Yargı kararlarıyla mağdur olup ağlayanlar, bugün yargı kararlarıyla toplumu sindirerek iktidarlarını sürdürmek istemektedirler” dedi.  “İlimizle ilgili tespitlerimizi paylaşmak istiyorum” Şahin, “Yaşadığımız bu güzel coğrafya cazibe merkezi olabilecek iken gelişmişlik endeksinde bölgede sondan ikinci, yurtta ise 65.sıralardayız. Bugün ki yönetim halkımıza verdikleri hiçbir sözü tutmadı. 2011 yılında o günün başbakanı Ünye- Akkuş-Niksar yolunun iki şeritli otoban yapılacağının müjdesini vermişti. Bugün bırakın otobanı midesi bulanmadan yolu tamamlayabilen yok. Fatsa çevre yolu 2053 programında bile yok. Aybastı-Reşadiye yolu hiç akıllara bile gelmiyor. Tarihi dere yolunun ne zaman tamamlanacağı tam bir muamma. Gölköy yolu ise halen daha atasözü niteliğini koruyor. Gençler diyor ki aşkımız Ordu- Gölköy yolu gibi hiç bitmesin. Ordu ile ilgili en prestijli projelerden biri Samsun-Sarp hızlı tren yolu idi, iktidar bu projede değişiklik yaparak güzergahın Samsun-Erzincan- Trabzon üzerinden Sarp sınırına ulaşmasını planlıyor. Kısacası Ordu ve Giresun üvey evlat olmaya devam ediyor. Peki bölgemizin iktidar milletvekilleri ne yapıyor biliyor musunuz? Bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan fındık ile ilgili verilen kanun teklifine hep beraber hayır diyorlar. Milletvekillerimizin fındıkta tekelleşme var, bu haksız rekabeti önleyin diye şikayet ettiği Rekabet Kurulu şimdilerde günah çıkartıyor. İlimiz arıcılıkta öncüdür. Ülkemizde en kaliteli bal ilimiz arıcıları tarafından üretilmektedir. Ancak ülkeyi yönetenler arıcıların feryatlarını duymamakta ve merdiven altı bal üretimine adeta ses çıkarmadığı gibi dolaylı yollarla destek dahi olmaktadır. Değerli hemşerilerim; Şimdi bir gelecek inşa ediyoruz. Genel Başkanımız, liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken meclis kürsüsünde ve ülkenin her köşesinde dile getirdiğimiz bu gelecekte gençlerimizin kaygıları, korkuları olmayacak, annelerin gözünün nuru olan çocukların karnı doyacak, hak hak edene ulaşacak, sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek. Buna ilişkin projelerimizi daha önce vizyon toplantımızda açıkladık. Aile destekleri sigortası, ilk yüz gün projesi, başta tarım olmak üzere tüm sektörlerde planlama ve benzer projeler. Bugüne kadar partimin il ve ilçe örgütlerimde çalıştım, bu kez mecliste, partimi mecliste temsil eden o dürüst, namuslu ve cesur insanlarla birlikte bu karanlığı yırtarak aydınlık yarınlara ulaşmak için çalışmak istiyorum. Saray saltanatının ve onun kifayetsiz muhterislerinin tarihin ders alınacaklar sayfasına yazılmasına şahitlik ve aracılık etmek istiyorum. Genel Başkanımız Bay Kemal’e türlü yakışıksız yakıştırmalarla saldıranlara ve o dilleri zehir saçan laf cambazlarına liderimizin ve bizim halk olduğumuzu, halktan ve haktan yana olduğumuzu göstermek istiyorum. Sarayın sözde değerli kişisi tek adamın ve onun küçük ortağının insanımızın dertlerine ne kadar uzak olduğunu, halden anlamadıklarını sandıkta ispatlamak istiyorum. Ve değerli milletimize, güzel özle, güzel sözle ülke yönetmenin mümkün olduğunu, insanımızın güzellikleri hak ettiğini, her şeyin çok güzel olacağını anlatmak istiyorum. Desteklerinize talibim, beni hayallerinize, umutlarınıza ortak etmenizi diliyorum. Birlikte güneşli günlere doğru yürüyelim istiyorum. Geliyor gelmekte olan” dedi.