RAMAZAN’DA BESLENMEYE DİKKAT

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte bilinçsiz beslenme alışkanlıkları, farklı şikayetlere davetiye çıkarabiliyor. Sahur yapılmadan oruç tutulması, iftar vakti besin tüketiminin çok çeşitli ve ardı ardına olması, çay, kahve ve farklı içeceklerin su yerine konulması bilinçsiz beslenmenin başlıca sebepleri arasında. Ramazan ayı genel olarak beslenme alışkanlıklarımızın ve şeklinin değiştiği bir ay diyen Yıldırım, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi; “Ramazan ayında bilinçli beslenmek son derece önemlidir. Özellikle Ramazan ayının ilk haftası uyum dönemi olduğu için büyük önem taşır. Ramazan ayında dengeli beslenme tarzıyla obezite başta olmak üzere birçok sağlık sorunlarımızı çözmek için fırsat olabilir. Şunu da belirteyim oruç tutmanın ortaya çıkarabileceği halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı gibi olumsuz etkileri de en aza indirebiliriz. Ramazan ayında beslenme düzenimizin değişmesi ve metabolizmanın yavaşlaması ile beraber kilo artışı da oluşabilir. İftar ve sahur öğünlerindeki aşırı ve dengesiz beslenme bu yöntemi etkisiz kılar. Bu dönem az yemek ve hareketsizlikten kaynaklı metabolizma hızı yavaşlayabilir. Metabolizmanın yavaşlaması kilo almamıza neden olabilir yani oruç tutarken Ramazan’da bilinçli beslenmemiz gerekiyor” dedi.    “Sahur çok önemli”   Ramazan ayının en önemli öğününün sahur olduğunu belirten Yıldırım, sahura kalkmadan oruç tutulmasını önermediğini söyledi. Ramazan’da az ve sık beslenmek oldukça önemli diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; “Sahurda yumurta başta olmak üzere peynir ve yoğurt gibi proteini yüksek besinler ve çavdar, yulaf ve tam tahıllı ekmek, yeşillik, fındık, ceviz, badem gibi besinler tercih edilmelidir. Protein ve lif içeriği yüksek besinler hem metabolizma hızını yükseltir hem de uzun süre tokluk hissi sağlar. İftara öncelikle bir kase çorba ile başlanmalı, 10 dakikalık bir ara verilmeli, daha sonra yağ oranı düşük, lif oranı yüksek, protein içeren dengeli bir öğün tüketilmeli. İftarda et, tavuk ya da balık yanında sebze yemekleri ve salata, yoğurt tüketilmeli. Ayrıca iftardan 1 ya da 2 saat sonra iki ara öğün yapılmalı” dedi. Sözlerini sürdüren Yıldırım; “İftarda uzun süre aç kalınması nedeniyle kan şekeri düşük seviyededir, kan şekerini ani yükseltecek hamurlu tatlılar ve ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyveli tatlılar tüketmeliyiz.  Kan şekerini dengede tutabilmek için, mutlaka iftardan en az 1 saat sonra 30-45 dakikalık yürüyüş yapılmalıdır” dedi.    “Su içmek de çok önemli”   İftar ile sahur arası dengeli ve eşit hacimlere bölmek şartıyla toplamda en az 2-3 litre su içilmelidir diyen Başkan Yıldırım; “Sahurda en az 2-3 bardak su içilerek sahur yemeği sonlandırılmalıdır. Ne kadar yeterli su içilirse, oruç o kadar rahat tutulur. Suyu yeterince alırsanız özellikle bilinç dikkatiniz gün boyunca çok iyi korunur. İftar yemeği her zaman yediğiniz akşam yemeği dengesinde, kalorisinde ve hacminde olmalı; sahur yemeği ise her zaman yaptığınız kahvaltının üçte biri kadar olmalıdır” dedi.    Özel Haber: Emrah Gemicioğlu