Permakültür Eğitmeni Hüseyin Duman ve Murat Yılmaz, Altınordu ilçesinde bulunan 400 metrekarelik küçük bir alanda çeşitli ata tohum domatesler üretiyor. Duman ve Yılmaz, tamamen ata tohumları kullanarak ürettikleri domatesleri ise tekrardan tohuma dönüştürerek gelecek nesillere aktarmayı ve bu üretim şeklinin yaygınlaşmasını hedefliyor. Duyarlı üreticler, ata tohumlarını da ücretsiz olarak isteyen diğer üreticilere veriyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; “Atalarımızdan ve dedelerimizden bizlere miras kalan bu ata tohumları kullanıyoruz. Yaklaşık 400 metrekare bir alan içerisinde domates üzerine ağırlık verdik. Marketlerden satın adlığımız domateslerde atalarımızdan kalan bu lezzeti ve aromayı bulamadığımız için böyle bir şeye başladık ve zamanla ilerlettik. Bu kapsamda ayrıca toprağın doğrudan güneş ve yağmurdan etkilenmesini önlemek için kurduğumuz sebze yatakları ile de hem toprağın nemini korumuş oluyoruz hem de toprağın doğrudan su ve güneşten etkilenmesinin önüne geçerek verimi arttırıyoruz" dedi.
"Tarım ilacı kullanmıyoruz”
Yılmaz, şu ifadelere yer verdi; “Bu tarlada kesinlikle sanayi üretimi gübre ve kimyasal ilaç kullanmıyoruz. Ürettiğimiz tohumları ise isteyen üreticilere parasız olarak gönderiyoruz. Burada yapmış olduğumuz domates ve diğer ürünleri satmak için değil, tamamen kendi ailemiz ve yakın çevremizde tüketmek için üretiyoruz. Asıl amacımız zaten ata tohum üretmek ve bunu yaygınlaştırmak” dedi.
“Bunların tadı bambaşka”
Permakültür Eğitmeni ve Tasarımcısı Hüseyin Duman ise konuyla ilgili şunları söyledi; "Gördüğünüz bu arazide 110 çeşit domatesimiz var. Ayrıca 30 çeşit fasülye, 7 çeşit biber ve 3 çeşit de salatalık mevcut. Burada kimyasal ilaç ve hazır gübre kullanmadığımız için sadece kardeş bitki sistemi ve tuzak bitki sistemlerini yapıyoruz. Yani burada kullandığımız gübreyi ve ilaçları kendimiz çeşitli bitkileri kullanarak elde ediyoruz. Çeşitli bitkileri suda fermente ediyoruz ve gübre ile ilaç elde ediyoruz. Her şeyi doğal ortamda, doğal olarak yapmış oluyoruz. Mazisi 150 yıl öncesine dayanan domateslerin tohumları ile de üretim yapıyoruz. Ayrıca 50 yıla yakın geçmişi olan tohumlarımız da var. Bu ürünlerin tadı gerçekten bir başka ve paha biçilemez” dedi.
Özel Haber: Emrah Gemicioğlu