Altınordu ilçesinde Tahıl Pazarı Meydanı’nda yapılan ve çeşitli parti ve kitle örgütlerince desteklenen açıklamaya elektriğe yapılan yüzde 38 zammına tepki gösterek başlayan Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, “Fındığın fiyatını aracılar, tüccarlar değil, fındığa emek verip ter döken üreticiler belirlemelidir” dedi. Uzun, çay ve buğday alım fiyatlarının maliyetinin altında açıklandığını vurgulayarak; “Çay üreticisinin 18-19 TL'ye mal ettiği ve 25 TL fiyat beklediği yaş çaya 17 TL fiyat verildi. Buğday üreticisinin 10,61 TL'ye mal ettiği buğdaya 9,25 TL fiyat verildi. Tarım desteklemeleri azalırken, girdi maliyeleri artıyor. Durum böyleyken açıklanan ürün fiyatları bırakalım üretici köylülerinin emeklerini karşılamayı, maliyeti bile karşılamakta uzak kalıyor. Eğer 'Emek bizim, fındık bizim” diyerek ürünümüze, ekmeğimiz sahip çıkmazsak fındık üreticisi de aynı düşük fiyat dayatmasıyla ile karşı karşıya kalacaktır” dedi.
“Yeni sezon öncesi fındık fiyatı bilerek aşağı çekiliyor”
Fındık sezonu yaklaşırken sistemli olarak fındık alım fiyatının düşürüldüğüne dikkat çeken Uzun; “Fındık hasadı yaklaşırken fiyatlar bilinçli ve sistemli bir şekilde aşağı çekilmektedir. 110-115 TL’ye kadar düşürüldü. TMO'nun 130 TL’ye fındık satış fiyatı açıklaması yeni sezon fındık fiyatının 120-130 TL arasında açıklama hazırlığı yapıldığını göstermektedirler. Bu durum kabul edilemez. Buradan bir kez daha vurguluyoruz: fındığın maliyetini üretmek üzere emek veren, ter döken, girdi maliyetlerini karşılayan fındık üreticisi belirlemelidir. Fiyat belirlerken işçi ücreti tartışmalara neden oluyor. Ailesiyle birlikte bir yıl boyunca emek veren üretici köylünün emeğini maliyete dahil edilmek istenmiyor. Kadını, erkeği, eli iş tutabilen her aile ferdinin emeğinin değersizleştirilmesi kabul edilemez” dedi.
“Fındıkta sınırsız alım olmalı”
Sözlerine devam eden Uzun, uygulanan tarım politikalarıyla üreticilerin tüccar ve ihracatçıların iki dudağı arasından çıkacak fiyata bırakıldığını belirterek; “TMO’nun yeterli fındık almadığını hepimiz biliyoruz. Randevu vs derken TMO gerçek anlamda fındık almıyor, alıyormuş gibi yapıyor. Aldığı fındığı da tıpkı bugün olduğu gibi tam da hasat öncesi ucuza satarak üreticileri tüccarın, ihracatçının karşısında korumasız bırakıyor. Devlet TMO aracılığıyla, alım sınırı koymadan ve randevu ile üreticiyi oyalamadan fındık almalıdır. 'Piyasa düşük' ya da 'serbest piyasada fiyat bu' diyerek açıklanan fiyatın altında fiyat dayatması engellenmelidir” dedi.
“Fındığın maliyeti 123,73 TL”
Maliyet hesabını fındık üreticisi üyeleriyle tartıştıklarını ve kalem kalem hesap yaptıklarını söyleyen Uzun; “Emeğimize, ürünümüze sahip çıkmaktan başka çare yok. Üyemiz olan fındık üreticilerinden ile yaptığımız maliyet hesabı sonucu 123,73 TL'dir. Maliyetin üzerine %25 kar ve % 5 insanca yaşam standarttı payı eğlendiğinde 160,91 TL fındık alım fiyatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hesaplamaya enflasyon farkı dahil değil. Yeni sezon alımı başladığında enflasyon hesabı da yapıldığında 1 kg fındığın taban fiyatı yaklaşık 180 TL olmalıdır. Bu rakamın altındaki fiyatlar fındık üreticisinin cebinde çalınan paradır ve bu kabul edilemez. Maliyet hesap çizelgemizi de basınla ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. Emek Partisi olarak ekonomisi fındığa dayalı şehrimizde başta üretici örgütleri olmak üzere muhtarları, esnaf odalarını, meslek odalarını, sendika ve dernekleri 'emek bizim fındık bizim' diyerek fındığımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.