Fındık taban fiyatı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Temiz, şu ifadelere yer verdi; “2024 yılı fındık hasat döneminin yaklaştığı bu günlerde, iktidarın fındık fiyatlarına ilişkin olarak hala sessiz olması manidar olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Zira değerli üreticilerimiz, bahçeye girmeden önce devletinin kendisine sahip çıkacağını bilmeli ve emeğinin, alınterinin sömürülmeyeceğini de bilmelidir. İktidar mensupları, fındıkla ilgili süslü laflar ederken, üreticinin emeğinin ve alın terinin sömürülmesine mani olacak bir duruşu henüz ortaya koymuş değildir” dedi.
“Üreticiye sahip çıkın”
Sözlerine devam eden Başkan Temiz, şu ifadelere yer verdi; “Fındık üreticisinin beklentisi, siyasi iktidarın namusuna sahip çıkması, tekelci emperyalist sermayeye, üreticiyi sömürttürmemesidir. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, tarımda üretim maliyetleri geçmiş yıllara göre kat kat artmıştır. Bunlar da göz önünde bulundurularak üreticinin işine yarayan bir fiyat açıklanmalıdır. Bu da en az 200 lira bandıdır” dedi.
“Rekolteyi şişirip fiyatı düşürmek istiyorlar”
Sözlerine devam eden Başkan Temiz; “Her ne kadar küresel sermaye ve onun yerli işbirlikçileri tarafından afaki rekolte rakamları açıklanmış olsa da, tarafsız ve bağımsız araştırmalar sonucu gerçek rekolte yakın zamanda tespit edilecektir. Bu tablo karşısında üreticiyi tatmin edecek, özellikle 2023 yılı ürününde yaşanan gelir kayıplarını da telafi edecek bir fiyatın tespit edilmesi zorunludur” dedi.
“Fındık bir numaralı ihraç ürünümüzdür”
Başkan Temiz; “Fındık her yıl ortalama 2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan ihraç ürünümüzdür. IMF’nin göndereceği 5-6 milyar dolara muhtaç duruma getirilen ülkemiz için önemli bir döviz geliri sağlayan bir numaralı ihraç ürünümüzdür. Bu durum dikkate alınarak fındık fiyatı tespit edilmelidir. Fındık, 100-120 milyar dolarlık dünya çikolata piyasasının en önemli hammaddelerinden biridir. Bu piyasada elde edilen gelirin yüzde 70’ini, çikolata devleri paylaşmakta, çikolatanın üretiminde kullanılan hammaddeleri üretenler, hakkettikleri payı alamamaktadırlar. Bu sömürü çarkının bozulması, fındık üreticisinin, dolayısıyla ülkemizin bu piyasan hakkettiği payı alabilmesi için devletin desteğine, doğru bir fındık fiyatı politikasına ihtiyaç vardır. Türkiye, dolayısıyla fındık üreticisi ve yerli sanayicilerimiz, doğru bir politika sayesinde yıllık 5 milyar doları aşan bir geliri elde etmesi mümkündür. ‘Rekolte yüksek, haliyle fiyat düşük olur. Fiyat yüksek olursa fındığı satamayız, çikolata sanayii başka alternatiflere yönelir’ gibi çeşitli söylemler, fındık üreticisini düşük fiyata razı etmek için uydurulmuş süslü yalanlardır ve algı politikalarından ibarettir. Çikolata devleri, sektörün devamı için tüketicinin talebini karşılamak için fındığı almak zorundadır. AB komisyonu raporlarında da yer aldığı üzere fındığın alternatifi yoktur. Bu sebeple, algı politikalarına kulak asmadan üreticinin emeğini ve ülkenin kazanacağı döviz gelirini düşünerek fiyat belirlenmelidir. 2023 yılı sezonunda, üretici fındığını maliyetinin de altında bir fiyata satmak zorunda kalmıştır. 2024 yılı için bu kayıplar telafi edilmeli, en azından maliyet artı yüzde 30 refah payı ile birlikte bir taban fiyat belirlenmelidir. Bu da düz hesap 200 TL’dir. Bu rakamın altında bir fiyat, küresel emperyalist sermayeye kazandıracak, fındık üreticisine ve Türkiye’ye kaybettirecek bir fiyat olacaktır. Ülkenin en değerli ihraç ürününe ve bu ürünü üreten üreticilere sahip çıkın, hakkını yedirmeyin” dedi.
Özel Haber: Emrah Gemicioğlu